27 June 2008

Nokta


İspanya maçını doğru düzgün izleyemedim, ilk golden sonrası merak uyandırdı ister istemez. Turnuvada biz hariç geri düştükten sonra varlık gösterebilen takım yok durumu kesinleşmiş oldu herhalde. Rusya'ya dair birşey göremedim, ilk maçtan bile kötüydüler. 2.5 maçlık dünya yıldızı Arshavin hiç yoktu, hayallerinin Barça'sının provası oldu bu maç. Ramos tır gibiydi tren gibiydi, ciddi olduğu zaman dünyanın en iyisi olduğunu gösterdi. Final karmakarışık, bizim ve Hırvatların orta alanda yaptığını gördükten sonra İspanya kimbilir nasıl bayıltır Almanları. Villa yokmuş finalde, Aragones istediği 4-4-1-1'e rahat rahat döner, finalin anahtarı Villa'nın sakatlığı olur diye düşünmekteyim sabahın köründe.

Büyük turnuva nihayetinde, son Dünya Kupası gibi can sıkmadı, çok şey değiştirdi. Savunma saçmalamasını noktaladı, inanmak başarmanın yarısıdır saçmalığı ile kafamı karıştırdı, Milli takım ile şaşırttı, Sabah'tan sonra Atv'yi de listeden çıkarttırdı, iyi ve kötüyü yeterli derecede net olarak gösterdi, başarısızları yol verdirtti vs. ... Kaleci vedalarına da sahne oldu turnuva. Nikopolidis daha jubile yapmaz, Rüştü bıraktığını açıkladı sonra bir Türk klasiği sorgulandı, Lehmann'a bu turnuva bir ömür boyu yeter o da finalden sonra açıklar herhalde. Edwin v der Sar'da 38 yaşında nokta koydu milli takıma. 94'te başladı büyük turnuvalara, sonraki 6 turnuvada kalede idi. Juventus sonrası Fulham'da takılmasına uyuz olurdum, koca 4 yılı boşa geçirdi. United daha erken davransaydı efsanelerden olurdu, zaten Schmeichel'den sonra açık ara klübün en iyisi.

v der Sar milli takımı bıraktığını açıkladıktan sonra 08/09'un İngilteredeki son yılı olduğunu da duyurdu. Başladığı yerde bitirmek çok yakışacaktır.

No comments: