02 June 2008

Allah Versin


Beyinin Dışişleri Bakanlığı döneminde konutu yenilemiş, beyi Cumhurbaşkanı atanır da hanımefendi durur mu, ülke parlementer sistem ile yönetiliyor, cumhuriyet, demkorasi vs. sosyal devletiz bu arada uzun süreden beri, insan onuruna yakışır bir yaşam sağlamakla yükümlü devlet. Yüzde bilmemkaç'lık oranda oy ile seçmiş halk, sonra da Cumhurbaşkanı atanmış beyi, demokratik sistem konut vermiş hanımefendiye babasının çiftliği gibi kullanma hakkını niye vermesin.

Sezer'ler döneminde hiçbirşey görmediysek, o makamın böyle bir iktidar döneminde, Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde yürütmenin çok hızlı çalıştığı bir dönemde büyük bir hukukçu tarafından yönetiminin nasıl kritik olabileceğini gördük. Tarihimizde o makamın sahip olduğu geri çevirme yetkisinin en çok kullanıldığı dönem oldu, kanun tekliflerinin üstüne atamalarda da Sezer'in gidişinden sonra nasıl bir hızlanma, vekaletenden asaleten'e dönüşünü gördük... Diyorum ya hiçbirşey görmediysek zarafet'i gördük Sezer'lerden... O dönemde köşkün internet erişimi hızının bile kısıldığını görmüştük harcamaları azaltmaya çalışırken, eleştirilmişti ''internet önemli, o kadar da değil'' diye. Bu dönemde arabaların değiştiği ve çiftlendiğini, özel güvenlik biriminin aktif hale getirildğini görmüştük, şimdi de hanımefendinin Cumhurbaşkanı konutundan çok daha fazlasını, tarihi barındıran Çankaya Köşkünü değiştirme isteğini gördük, 10'larca trilyonluk bütçe ile hemde, mevzu yeni değil net rakamı mutlaka görmüşsünüzdür.

Bu ülkede herşeyi gördükte bu makamda ''görgüsüzlüğü'' görmek çok ağır geliyor. Bunun üstüne Dolmabahçe'den eser seçme yüzsüzlüğü bir sonraki döneme bırakılır herhalde.

1 comment:

Tuna said...

Eline Saglik :)