05 July 2008

Harry Kewell

"One day Harry is okay, and the next he says he is unfit. We don't know exactly what the problem is. It changes each day. One day he says it's the groin, then it's ankle. Another day he says he can play."

Biz Itandje ve Lincoln ile uğraşırken sessiz sedasız iyi iş bitirdi bizimkiler. Açıklamadan sonra Kewell'ın Avustralyalı menajeri ''daha değil'' dedi ama sonuç olarak, Kewell Türkiye'de. Saunders, Venison ve Marsh'tan sonra bir Liverpool'da bulunmuş daha eklendi sayalım Galatasaray'a. Leeds altyapı ürünü denilebilir Kewell için. Memleketinden bulup getirdiler, 97'de Gençler şampiyonu takımın yıldızı oldu, Paul Robinson ve Woodgate ile yukarı çıktı. Leeds'in tavan yaptığı yıllarda en iyilerdendi, Ada'nın en iyi sol kanatlarından biri olarak geçirdi zamanı.

Hızlı, fena halde teknik, güzel adam geçen iyi orta kesen, bol şut deneyen bir oyuncu idi Kewell. Winning Eleven 7 miydi 8 miydi hatırlamıyorum oyunun L'pool'unu hatırlayanlar Kewell'ın verdiği zevki de hatırlarlar. Geçmişi tamam, büyük yetenek, büyük yıldız. 30'una gelmiş, kariyerini 2 klüpte geçirmiş ve 3.süne reenkarnasyon için geliyor. Buraya kadar herşey güzel de temkinli yaklaşmaktan fazlasını yapamıyorum.

Girişteki sözler Rafael Benitez'e ait, 2005 Mart'nda söylenmiş. Nerdeyse bütün büyüklerin tekliflerini reddedip ilk aşkı L'pool'da 5 yıl geçirdi, ilk sezon hariç hep sakatlıklarla geçirdi. Son 2 sezonda hiç yoktu, düzgün bir maçta son hatırladığımda sonradan oyuna girmişti, Atina'da Milan'a kaybetmişlerdi.

Son 2 sezonda, bütün turnuvalarda toplam 18 maçta oynayabilmiş, geçtiğimiz sezon hiç 90 dakika oynamamış, son maçına Şubat ayında çıkmış, son golünü 2007 Mayısında atmış bir oyuncu Kewell. Liverpool yeni kontrat teklif etmedi ve bizle birlikte Roma, P'mouth ve Spartak Moskova'nın ilgilendiği söylenmekte. Arda ve Lincoln ile ilgili sonuçlar doğurmasını beklemiyorum gelişinin. Yukardaki sözlerin sahibi Benitez zamanın birinde de ''oynayan bir Kewell iyi bir transfer anlamına gelir'' demişti. Topu ayağına almasını beklemek lazım konuşmak için. Topla oynamayı seven hücumdan başka birşey düşünmeyen bir oyuncudur, ayağında uzun süre tutabilirse klasını konuşturur.

Free Kick Masters II



Birincisi Uğur Yıldırım'a yaramıştı. O dönemde Herenveen'in asist manyağı kanat oyuncusu birinci bitirmiş, bu yılın listesinde de olan Çinli Shen Si ise 2. olmuştu, ağır top Zidane gerilerde bitirmişti. İkincisi Dünya Kupası kadar bekletti. Her sene yapılması planlanmıştı ama oyuncu ve liglerin doğurduğu zorluklar engel olmuş söylenenlere göre... Birkaç gündür ntvspor'da reklamlarını görüyorum, pazar gecesi 02:00'da izlenebilecekmiş. Ronaldinho, Juninho ve Del Piero ağır toplar, katılımcıların tümü burada. Açıkçası liste çok güzel, sitede diğer davet edilenlerde yazıyor, yakın zaman önce futbolu bıraktığını duyuran Okocha'yı izlemek müthiş olurdu hele FB v Juve eşleşmesinde Del Piero ile kapışmasını hala unutmamışken. Deco frikikçiliğini Porto'da bırakmıştı, tekrar sahnede. Bizden Mondragon kalede, Kewell topun başında olacak.

Terlik Arkasına Saklanmak

Günün bombası oldu terlik. İki kaptanı birbirine girdirdi, farklı uçaklara bindirdi, kadro dışı bıraktırdı, satış listesine monte etti. Sinan Engin'i basın ile ilgili saçma sapan konuşturttu, barıştırmaya çalışırken yine kavgaya tutuştular dedirterek bir de rezil etti. 2 yabancıyı kaptan yaptı, Beşiktaş'ı altına aldı, giyeni de giymeyeni de maymun etti bir çift terlik... Bana bu Beşiktaş'tan birşey olmaz, yönetememe sıkıntısının devamına yeterli örnek dedirtti. Bjk'lı arkadaşlarım daha ne kadar sövseler Engin'e haklılar diyecem de bi terliğin bu kadar güçlü olduğuna inanmıyorum. Pişman mıdır teknik heyet bu sonuçtan? Sanmıyorum.

01 July 2008

Şarkıların Şarkısı



Fazla severim ben bu kadını. Sahnesine sarhoş olur da sınırları zorlarım, konserine sigara dert olur diye gidemeyecek kadar severim. Ses, beste, güfte işte herneyse en iyisidir bana göre. Çok dinleyesim geldi birden eskilerden birini, olmadı. Fazla kaptırmışız youtube'a kendimizi... Yaz da olsa, sabahın körü de, uykusuz başlayacak gün yoğun da olsa dinlenir bu. Benden bu kadar demek istiyordur diye korkuyorum, haberiniz yoksa -sanmam ya- yada o kadar şarkısı varken bu ne! diyen olursa bi de sözlerini okusun, dikkatle.

Kısmet...

Biz inanarak ilk 4'e girerken bazılarınının durumunu konuşmaya çalışmak zor, şans demek imkansız. 40'a 1 kala kaleyi kapabilen Jens Lehmann, kariyerinin son milli maçında takım arkadaşlarının çaresizliği sonucu 2.liği nasıl görüyordur acaba? Hatırlayabildiğim kadarıyla açık ara en iyi İspanyol forvet Raul, 31 yaşında güzel de bir sezon geçirdikten sonra şampiyonluğu siviller üstündeyken kutlamayı hemde oynadığı 5 büyük turnuvadan sonra ne kadar coşkulu yapabilmiştir?

Bahtsızlardan biri 2 gün önce sahadaydı. Mini-Kaiser kafa göz yarılmış halde umutsuzca geçen son dakikalarda daha bir rahat olmalı takım arkadaşlarına göre. 31 yaşın üstüne geçmişin verdiği tecrübe ikinciliği daha kabul edilebilir kılıyor onun için, en azından görüntü öyle. Ülke futbolunun en kalitelisi ikinci olmayı oynadığı her klüpte ciddi şekilde tatmış biri. Piştiği K'laurten'den sonra vitrin yaptığı Leverkusen'de hep Bayern'in arkasındalardı. 2002'de hem ligde, hem kupada hemde Şampiyonlar Liginde ikinciliği aynı sezonda tattı. Üstüne de 2002 Dünya Kupasındaki 2.lik eklendi. İmparatorluk yıllarında Bayern'de daha bir rahattı, bir kez ligde Bremen arkasında ikincilik yaşadı. Chelsea'de farklı bir şekilde rahattı, sakatlıkların da etkisiyle kontratı dışında hep ikinci plandaydı. 07/08'de sağlam döndü, ilk 11'e yerleşti ama bu sefer Premier Lig'deki ikinciliğin üstüne ikinci Şampiyonlar Ligi ikinciliğini de yaşadı.

United Transfer Düşünmüyor

07/08'in kralı transfer politikasını duyurdu. Ferguson transfere başlayacaklarını ama birden fazla oyuncu almayı düşünmediğini, 1-2 yeni isimle transferi kapatacaklarını açıkladı. Geçtiğimiz sezonu Anderson, Nani ve Hargreaves'e yaklaşık 80m euro ödeyerek geçirmişlerdi, Kuszczak'ın bonserivisi alınmış, Tevez'de kiralanmıştı. Ferguson'un en iyi takımı sezonu 2 kupa ile kapatmıştı, yeni sezon için de bu ekibi yeterli görüyor, haklı da... v der Sar bu sezonu garanti etmişti, sol bek ve stoperler ile savunmada problem yok. Orta saha olarak ligin en iyi takımı konumundalardı, Nani, Anderson ve Tevez takviyeleri de tutunca burası da tamam. Hücumda Rooney geçen sezon büyük bir etki yapamamasına rağmen sakatlıkları da önemliydi, hala bu mevki için kalıplı santrafor sözleri dönmekte ama ben geçen sezonun 3'lüsünün bozulmayacağını düşünüyorum. Giggs, Scholes ve Neville takımın yaşlıları ama bu sezonu da götürebilecekler zaten arkaları da sağlam. Geçen sezon anlaşılan Angola'lı Manucho'nun bu sezon ekibe dahil olacağı söyleniyordu. Onun durumuna göre bir yedek forvet ve/veya sağ bek takviyesi United için yeter de artar. Ronaldo'yu tutabilmek başlı başına transfer zaten bizim için İspanyol medyası sayesinde(!) Ferguson'un kararında büyük ve küçük Glazer'ın etkisi olmadığını düşünmekte zor açıkçası.

Bir Etoo, Roni ve Deco Alabilirmiyim Lütfen

Rijkaard'ın kovulmasına sevinip, 3'lünün gideceği ihtimaline alışmaya başlamıştık ki Guardiola gelecek sezonun planlarında olmadıklarını ve gitmekte serbest olduklarını söylemişti Ronaldinho, Etoo ve Deco'nun. Transfer zamanı için ciddi eğlence tabi. Derken birkaç gün önce Keita'nın tanıtımında konuşan futbol direktörü Begiristain bir 9 numara, bir kanat bir de ofansif orta saha alacaklarını açıkladı. Milan yetmezmiş gibi Barça'nın da Adebayor ilgisi bu toplantıdan sonra medyada alevlendi. Txiki Begiristain, Ade'nin listelerine dahil olduğunu da eklemişti. Klüp açıklamaları da beklenti doğrultusunda olduğu için Barça transfere başlamadı denilebilir. Şu ana kadar Keita, Alves, Caceres ve Pique ile savunmayı yapılandırmışlardı, Palmeiras'tan 21'lik stoper Henrique ile anlaşarak bir klübe daha para bastıracaklar.
Scolari'nin imzası sonrası 3'lü için en kesin durak Deco ve Chelsea gibiydi. Etoo için çok canlı birşey bulunmamakta, Ronaldinho için ise Milan, Chelsea ve City'nin adı geçmekte. 23 yaş üstü kontenjanından Olimpiyat takımına katılacağı konuşulan Ronaldinho'ya karşı Barça tavrı ise klüpte kalacaksan Çin'de değil burada olacaksın! şeklinde. Bugün Chelsea ilk ayrılışı resmileştirdi ve Kenyon ile Deco'nun fotoğrafı sitede yer aldı. 8m sterlin civarı bir bedele 2 yıllık anlaşan Deco, Scolari'nin ilk imzası oldu, zaten Scolari'nin Portekiz'inin de en dikkat çekeniydi. Artık Porto'daki görüntüsünden çok çok uzak, tahminimce frikik kullanmayı unutmuştur, sakatlıklarla haşır neşir hale gelmiş 30'undaki Deco Premier Lig'de kilit rol oynayabilecek mi bilemiyorum. Gelişi ile Mourinho'nun kopartabilecekleri kategorisinden Lampard'ın Inter'e geçiş ihtimali de canlanmış oldu. Lampard 28'den yukarı ve kontratının son yılında olduğundan iş kendisine kalacak gibi.