14 June 2008

Oranje is the color of my Revolution

Özellikle elemelerdeki görüntüleri ile Hollanda sözkonusu olduğunda hissettiğim sadece kızgınlık idi. Sneijder, Robben, v der Vaart ve v Persie gibi hastası olduğum yetenekleri olan önlerine mevkisinin en iyilerinden v Nistelrooy'u koyabilen bir takım nasıl olur da az gol yeme özelliği ile anılabilir düşüncesi bile tek başına turnuvaya soğuk bakmaya yeterliydi. Turnuva öncesi ne kadar tahammül edebileceğimden fazlasını merak etmiyordum. Büyükler de savunma derdine düşünce, Milli takım da umut vermeyince 2006 DK gibi finali izlemek yerine dısarda kahve&sohbet'i tercih edersem şaşırmayacaktım...

En çok yanıltan takım Hollanda oldu, tek başlarına turnuvanın rengi oldular. Turnuva öncesi durumları ile ilk iki maçtaki görüntü kıyaslandığında savunmaya karşı hücumun başkaldırısı olarak görüyorum Hollanda'yı, futbolun içinde ama çok ötesinde bir yerdeler benim için. Araştırmak lazım tabi ama Fransa ve İtalya -kazansalar da kaybetselerde- büyük turnuvalarda kaç tane 4-5 gollü maç tamamlamışlardır acaba?

Fransa ve İtalya için söyleyecek hiçbir şey yok. Savunma yapamayan ve hücum için Toni'nin boyundan başka çaresi olmayan bir İtalya, savunma ile kafayı kırmış, hücumu unutmuş ve klüplerinde hücum denildimi ilk akla gelen oyuncuların mavi forma giyince toplamlarının bir adam etmeyeceği Fransa için ne söylenebilir ki... Dün Hollanda karşısında son 2 hazırlık maçları Kolombiya ve Paraguay'dan farksızlardı, gol atmanın lüks olma durumu devam etti. Thuram ve Henry için üzülmekten fazlasını düşünmüyorum, Sagnol sağ kanatta ölse üzülür müydüm acaba? Çabası Henry'e golü attırdı ama yenilen 2 golde direk hatası vardı Bayern'linin. İtalya maçlarını izlemem herhalde, utanmadan sahaya nasıl çıkacaklar merak ediyorum. Herşeye rağmen Fransa'yı İtalya'dan üstün görüyorum tabi sadece ikisi kıyaslandığında ama o maça beraberlikten fazlası yakışmaz.

Marco v Basten'i gördüğümde utanıyorum, turnuva öncesi sonuncu olur dediğim takım turnuvaya tutunmamı sağladı. Hücumcularından aldığı verim için ayrıca kutlanmalı v Basten. Kim ne kadar koştu istatistiklerinin boş olduğunun gösteren, dinamizm ve tekniği, golleri aynı takımda toplamış 2 maçlık görüntüye göre. Finalin bu maçtan daha güzel olacağını düşünmüyorum, sadece olası bir Hollanda v İspanya eşleşmesi daha güzel olacak sanki. Herşeye rağmen kariyerinin en keyifli ama rahat maçı olacaktır büyük ihtimalle bu zafer. Devre arası yaptığı Engelaar - Robben değişikliği bile birçok şeyin göstergesi olarak kabul edilebilir. İtalya'da olduğu gibi erken öne geçmenin avantajı ile büyük bir zafer olsa bile herşey istediğim gibi oldu demiştir büyük ihtimalle maçtan sonra. Fransa'nın geride bırakacağı açıklar ve hücumda etkili olamayacağını görmüş olmalı ki üstünlüğü korumanın en iyi ve kolay yolu farkı açmak diye düşündü ve hızlı hücum için en önemli koz Robben'i aldı. v Nistelrooy'a da değinmek lazım, 2. yarının büyük bir bölümünü orta saha ve forvet arasında oynadı, Real ve United'da olmazdı belki ama dün hiç sırıtmadı. Sneijder'i çok severim diyenler şut ve duran top becerisinin önemli payı olduğunu inkar edemez, golü maça çok uydu, kapak oldu. Benim için maçın Turuncu Devrim sonrası önemli bir yanı da Robben ve v Persie'ye hoşgeldiniz demek oldu.

No comments: