14 June 2008

Kazım-Richards

Portekiz karşısında Milli takım sahadan silinirken, canlı kalan tek oyuncu Kazım'dı bana göre. Servet'ten bahsetmeyelim artık... Sakat sakat oynaması, milliyetçilik ve motivasyon gibi sınıflara sokularak olumlu gösterilmeye çalışırken ''profesyonellik sınırları'' unutulmuş gibi. Uğur Meleke'nin ısrarla bahsettiği ligin son maçında nasıl sakat sakat oynar! durumu vardı, Terim'e de sormuştu ama gördüğüm kadarıyla Milli takımda da değişen birşey yok. Servet kurban olmaz ise problem yok, çabuk unuturuz biz ama ben yeni sezondaki Servet'i merakla bekliyorum.

Kazım, Terim'in seçimlerinden en çok hoşuma gidendi. Farklı bir oyuncu olduğunu ve kesinlikle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyordum, aynı düşüncem 08/09'da da değişmeyecek. İsviçre maçı 2. yarısının takriben bir 10dk. sını ''Kazım'ı Al!'' diye söylenerek izledim. Sistem ondan gelecek verimi azaltıyor olsa da Çek maçında da ısrarla 11'de görmek istiyorum, Semih ile değerlendirilirse seyrine doyum olmaz... BBC Spor'dan Steve Wilson'un da dikkatini çekmiş genç oyuncu, Almanya kampında konuştuktan sonra İsviçre maçı sonrası röportaj şart olmuş.

İngiliz bizi iyi tanımıyor olmalı ki buluşmanın gecikmesine canı sıkılmış. 2 saat yol teptikten sonra, Yigiter Uluğ 15 dk. kadar geç kalacaklarını ve 40 dk. sonra da antremanda olmaları gerektiğini söylemiş. 15 dk.lık röportaj BBC'nin Football Focus programında -BBC1'de saat 14:00'da- bugün ekrana gelecek. Kazım, uyum sorunu ve yanlızlık gibi problemler yaşadığını ve DVD'lerinin ilaç olduğunu söylemiş böyle zamanlarda. Saha içi dışı farketmiyor olmalı ki BBC yorumcusu da güven sorunu vb. problemlerinin olmadığını, turnuvada iyi bir etki bırakmak konusunda kararlı olduğunu düşünüyor. Biz Arda ve Servet diye yırtınırken, Terim Tuncaydan vazgeçmezken, elin İngilizi turnuvadaki İngiliz'in peşinde ve yeni sezonda Premier Lig'e dönebileceğini düşünüyor. Ben de çeyrek final veya daha ilerisini görürsek Kazım'ı konuşucağımızı...

No comments: