
Mourinho'nun başarı/başarısızlık üzerine değerlendirmeleri de piyasaya düştü. Grant, Mourinho'nun 3-4 maçlık kazanamama serisi sonrasında acilen klübeye monte edilmiş ve 3-4 gün içinde yaptığı ilk maçta Old Trafford'da mağlup olmuştu. Ligde Aralık sonundan itibaren sadece 1 maç, son haftayı da sayar isek United ile eşit sayıda puan kaybettiler. Taraftarın sevmediği, flaş teknik direktörün yollandığı, oyuncuların geleceğinin belirsiz olduğu bir ortamda 2. yardımcı antrenör'de monte edilmişken -ki ten Cate Barca'da alıştığımız konuma hiçbir zaman gelemedi, Clarke ile olduğu gibi oyuncularla da kötü ilişkileri olduğu söyleniyordu- ligi, kupayı ve Şampiyonlar Ligini son maçta kaybetmenin Grant için olumsuzluk, başarısızlık olarak değerlendirmek ne kadar doğru? Terry'nin ayağının kaymasından çok, Grant'ın transferi Anelka'nın penaltı kullanması Chelsea'yi kurtaran oldu. United ve Liverpool'u yenene kadar Chelsea kimse için ihtimaller arasında değildi, asıl sorun da bana göre bu. Bu şekilde yönetilen ve bu çabuklukta zirveye yerleşmiş bir büyük klüp için imaj herşeydir. Chelsea, Abramovich ile birlikte başkanından, fizyoterapistine, scout'una kadar neredeyse her kademesi transfer edilmiş, değiştirilmiş bir klüp teknik direktör yaratmaz, en olgununu en ilginç'ini getirip görüntüyü kurtarmaya çalışır. Grant'in yollanması kendisi için olduğu gibi Chelsea için de iyi bir geçiş dönemi oldu. Sezona Malouda dışında para harcamadan başlamışlardı, geçen sezondan kötü bir durumda kapatmadılar. Grant t.direktörlü süresinde kazancını katlamış ve isim yapmış olarak, Chelsea ise yine para harcayıp görüntüsünü güçlendirerek yeni sezona başlayacak. Grant'in hikayesi fena halde Gerets'e ve Cevat Güler'e benzer, lig dünyanın en iyisi de olsa idare biçimi böyle olunca hikaye Türkiye'den çok farklı değil.
No comments:
Post a Comment