14 April 2008

Stefan Kuntz

Özellikle K'laurten dönemindeki oyunuyla takip ettiğim az sayıdaki Alman oyunculardan biriydi. Nedendir hatırlamıyorum K'laurten i tutardım o zamanlar. Euro 96 Almanya-İngiltere yarı finali formaları almıştım, o maçta golü vardı. Bir de gol krallığı vardı, en iyi dönemini geçirmişti FCK'da. Besiktas'a gelince sevinmiştim, ne yazık bir sezon kalabildi, hafızamda hiçbir iz kalmamış o döneme dair. Futbolu başladığı yerde bitiren şanslı bir gruba dahildir.

Birkaç teknik direktörlük denemesinden sonra başladığı ve bitirdiği Bochum'a sportif direktör olarak gelmişti. Döneminde Bochum Bundesliga'ya yükselmiş, ilk sezonunu 8. tamamlamıştı, Sestak ve Gekas gibi etkili oyuncular da kazandırmıştı. Birkaç gün önce, başladığı ve bitirdiği Bochum'dan yıldızlaştığı K'laurten'e klüp başkanlığı için transfer oldu. Bundesliga 2'den düşmemeye çalışıyor takım şu günlerde. Ballack ve Basler'in başladığı yerdir K'laurten. Briegel futbola burada başlamış, Feldkamp burada kopmuştur. Gerets, Wolfsburg'dan önce burayı çalıştırmış, Hamit burada meşhur olmuştur. Sevmişiz bir kere, alışıldık yerlerine dönsünler isterim Kuntz'da K'laurten'de.

Altın Ayakkabı

Ronaldo haftayı penaltı golü ile tamamlarken, Huntelaar olaylar nedeniyle ertelenen maç yüzünden haftayı boş geçti. Hollanda'da bitime 1 maç kaldı, bir maçı eksik Ajax 6 puan fark ile PSV'nin gerisinde. Huntelaar 2 maçı boş geçmez ise 05/06 gol krallığındaki rakama ulaşmış olacak. 6. sırada Avrupa'nın en çok gol atan oyuncusu yer alıyor. Galler takımı Llanelli 100 yılı aşkın tarihindeki ilk lig şampiyonluğuna ulaşırken Griffiths'de ligi 38 gol ile tamamlamış oldu.

Eredivise'de 60'ların başından beri v Basten'in üst üste 4 gol krallığından 3.sü, 85/86'da attığı 37 golü geçen olmadı. Sonrasındaki 22'de en çok yaklaşan 02/03'deki 35 golü ile toplamda 3 kez gol kralı Kezman. Huntelaar'a kalan 2 maçta en az bir hattrick yakışır.

Ronaldo 07/08'de toplamda 38 golde. Burada belirttiğim gibi bir rekor daha kırma ihtimali devam ediyor. EPL'de 4, CL'de büyük ihtimalle 3 maç kaldı. Son 7 maçı boş geçmeyen Ronaldo kalan 7'yi de geçmez ise 45 yapar, bende Denis Law'ın rekorunun 45 mi 46 mı olduğunu teyid etmek zorunda kalırım :)


Mauro Zarate

Resimdeki sabırsız Bolton taraftarları, 7 haftalık kazanamama serisinin sona erdiği maçta kötü yakalanmış. United v Arsenal'den sonra haftanın en önemli olayı ligin dibinin karışması oldu. Fulham - Ekim 06'dan beri ilk dep. galibiyeti- 33 hafta, Bolton'da 7 hafta sonra kazanırken Sunderland, Reading ve Birmingham kazanamadı bugün muhtemelen Wigan'da onlara eşlik edecek. Birmingham şuan için 1 sıra ve 2 puan rahatlıkta ama lig biterken tekrardan açılan Aston Villa ve L'pool'dan sonra Fulham'a konuk olacaklar. Birmingham City yönetimi polis ile uğraşırken takım da kümede kalma için mücadele veriyor. Şimdilik saha içinde kalırsak;

Son 6 maçtır içeride kaybetmiyorlar, son 4 maçta 4 puan aldılar ve bu puanlar yeni bir ismi tepeye çıkardı. Bizim fox tivi Tuncay ile uğraşırken 87 doğumlu bir Arjantinli son 4 maçı 4 gol ile tamamladı. Mauro Zarate devre arasında kiralık geldi ve muhtemel yüksek bonservisi engel olmaz ise EPL'de kalmaya devam edecek. Geçtiğimiz yaz U-20 Dünya Kupasında dikkat çekenlerden biriydi. Aguero'nun partneri olarak Arjantin'de 5 maça çıktı, 2 gol ile tamamladı. Şampiyon Arjantin de Aguero ve Maxi Morales'in gerisinde kaldı ama şampiyonluğu getiren gol onundu. 19 yaşında Velez'de Palacio ile Apertura gol krallığını paylaşan forveti Dünya Kupası sonrası bir Katar takımı keşfetti. 10m sterlin civarı parayı alışık olmadığımız şekilde geleceğe dönük kullandılar. Birmingham beki Frank Quedrue Zarate için ''Sağ ayak mı sol mu bilemiyorum, antremanlarda ikisini de kullanıyor. Eğer biz iyi ayağının hangisi olduğunu bilmiyorsak, rakip takım da bilmiyordur.'' demiş. Aguero, Messi, Tevez klasmanından genç ve kısa bitirici Zarate, yetenekli, frikik kullanabilen, iyi top süren bir oyuncu. Bu performansını devam ettirirse geçen sene Tevez'in West Ham'da yaptığını yapabilir, Birmingham EPL'de devam eder. Zarate nerede bilinmez...

United v Arsenal

United'ın rahat kazanmasını bekliyordum ama ilk 45 dakika rahat geçmedi. Ferguson 1-0 kazanmak istiyor gibiydi ki ilk yarıyı tamamen rakibe bıraktı. Hargreaves-Carrick-Scholes üclüsünün birarada oynamasına alışık değildim bir de Park'ı ekleyince kontrol tamamen Arsenal'de idi, çok çalıstılar iyi mücadele ettiler ama Adebayor'un cömertliği de tutunca devre 0-0 bitti. Lehmann'ın sol topuğunu saymazsak United ilk yarıda yoktu, Arsenal 2-0 yapabilirdi. Giggs-Tevez-Anderson'un oyuna girişi ile United oynamaya başlar, alır götürür ama inşallah Arsenal erken gol atmaz derken 2. yarı gol ile başladı. v Persie'nin ortasında Brown uyuyup Ferdinand müdahale edemeyince Adebayor rahatlıkla bitirdi.

Dk.lar 50'yi geçince yine aynı hikaye tekrarlandı, L'pool da olduğu gibi basit bir penaltı United için başlangıç oldu. Gallas eli topa götürmekte çekinmeyince Ronaldo tekrarlanan penaltıyı da gole çevirdi. Birinciyi hatırlamıyorum, 2. de Lehmann'ın hiçbir şansı yoktu. 1-1'den hemen sonra Anderson ve Tevez oyuna girdi, geriye kalan 35 dk.yı beklemeden maçı kazandılar diyebildim rahatlıkla.

Tevez girdiği gibi fena bir şut çıkardı, Wenger Walcott ile cevap verdi. Eboue niye kanat oynar demekten sıkıntı geldi, dün de hücumda etkisizdi. 1-2 Arsenal hızlı hücumundan sonra Evra ceza sahası girişinde indirildi, Ronaldo ve Hargreaves'den İngiliz olan United'ı öne geçirdi. Almanya'da Scholl ve Ballack gibi frikikçilerle yetişen Hargreaves, United'daki 2. golünü yine bir frikikten buldu. Sonrasında bir kez daha v der Sar sahneye çıktı ve 2 duran toptan olsa bile United rahat bir galibiyet aldı. Ronaldo ligdeki 28. golüne ulaştı ama yine bir büyük maçta başrolde olamadı. Bu sezon eşsiz bir gelişim gösterdi, e tabi bişeylerin de ilerleyen sezonlara kalması lazım. Arsenal, L'pool u yenemeyince şampiyonluğu zaten kaybetmişti, Old Trafford da değişen sadece Wenger'in kabullenmesi oldu.

Arsenal sezonu kapattı. Kalan 4 maçta 5 puan avantaj ile 3. sırayı korumaya çalışacaklar. Yine çalıştıkları iyi oynadıkları bir maçta avantajı koruyamadılar ama beklenen de buydu. Flamini, Rosicky, Sagna, Diaby gibilerinin yokluğunda akla gelen sadece transfer oluyor. Kadro genç ve dar. United Ronaldo, Giggs, Nani, Tevez'den seçerken Arsenal'de Eboue sağ bekte 20 maç oynamak zorunda kalıyor. Stadyum sorunu da ortadan kalktı, Arsenal Avrupa'nın para basan klüplerinden ve büyük hedefler için kadroya 2-3 takviye şart. Bunun haricinde kupa kaldırmak için gereken herşeye sahipler.

04 April 2008

Ara


Malum vize dönemi, sağolsun birileri sınav tarihlerini uç uca eklemiş! 8-9 gün gece/gündüz sadece Hukuk olmak zorunda hayatımda. O zor da bişeylere ara vermeli, çabaladı desinler... Haftaya görüşelim.

03 April 2008

İlk maç 2-1


Grant maç sonu rahat. Deplasmanda 2-1 mağlubiyetin avantajlı bir skor olduğunu ama iyi oynayan taraf oldukları için üzüntü yarattığını söylemiş. Maçı 1-0'dan daha farklı kazanmaları gerektiğini düşünüyor çiçeği burnunda teknik direktör. 2-1 güzel skor tabi. Chelsea'nin cok sevdiği 1-0'da tur atlanıyor, ten Cate FB'yi biraz daha öğrendi, asist krallığı liderini kitlemeyi becerebiliyorlar, 2. maç hep istedikleri gibi içeride, Cech'de dönüyor.

Chelsea maç öncesinde, CL'de namağlup, 6 maçtır gol yemeyen bir ekipti. 2. maç öncesi 07/08'de hiçbir turnuvada evinde mağlup olmamış bir takım. CL'de içeride 4 maçın 2'sini kazandılar, grupta Rosenborg ve Valencia'ya puan verdiler.

Şampiyonlar Ligi'nde 'çeyrek final' 94/95'ten beri oynanıyor. Çeyrek Finallerde ilk maçta ev sahibinin 2-1 galibiyeti ise 98/99'dan beri. 3'ü arka arkaya önceki 3 sezonda olmak üzere bu durum toplam 6 kez gerçekleşmiş. Geride bıraktığımız iki sezonda Roma'yı 7-1 ile geçen United ve Inter'i evinde 1-0 yenen Villarreal 2. maç galibiyeti ile tur atlamış. İlk maçı evinde 2-1 kazananlar tur atlar/atlamaz mücadelesinde atlamaz 4-2 önde.

06/07 - Roma v United 2-1 / 1-7
05/06 - Inter v V'real 2-1 / 0-1
04/05 - L'pool v Juventus 2-1 / 0-0
01/02 - Bayern v Real 2-1 / 0-2
00/01 - Arsenal v Valencia 2-1 / 0-1
98/99 - Juventus v Olympiakos 2-1 / 1-1

Fenerbahçe CL'de beni bu sezon aldığı skorlar ile 4 kez şaşırttı. 5'e çıkar mı? sanmıyorum ama çıkmaz! da diyemiyorum. Sanchez Pizjuan'da konsantrasyon eksikliği mi diyelim rakibi küçümseme mi doğru kelimeleri bulun, mevcuttu ev sahibinde. Erken yenen goller garip bir şekilde avantaja dönüştü FB için. Bugün de benzer bir durum vardı. Chelsea önceki tur 2. maçta Stamford Bridge'de golleri attıktan sonra Olympiakos şutları, frikikleri, kornerleri de vardı. Hemde başlangıcı tam bugünkü ile benzer dakikalarda... Çıkmaz! demeyişim de bundan.

Deivid v Goliath

Maçlardan sonra -geçen sezonu da dahil ederek- FB'ye düzgün bir takım düzgün şekli ile gelmedi diyip durdum. 11 maçlık yenilmezlik serisindeki Palermo, Inter, CSKA, Frankfurt, PSV ya eksiklerdi yada kazanma gibi bir problemleri yoktu. Sevilla'da durum değişti, bu sefer biraz daha zor dedim birçok insan gibi. Maç sonunda ise potansiyeline erişememiş, rakibi küçümseyen bir takım yorumunu yaptım.

Chelsea artık tamam dedirtti, tabi artık FB yenemez yada kesin yenilir gibi net konuşma hatalarına düşmedim ama İngiliz'ler deplasmanda ne kadar rahat olacak olsalarda, kolay kolay yenilmeyecekler diye düşündüm. İlk 55-60 dakika beklediğim gibi geçti, sonra yine nasıl olduğu belli olmayan ama bir süredir ''hep'' olan oldu.

Uğur, Alex, Semih, Gökhan, Deivid derken birisi hep biryerlerde beklenmedik şekilde parlamıştı, bu seferde Aurelio'nun asist'i ve Deivid'in tam bu savunma bir daha nasıl aşılacak ki! zamanlarında gelen inanılmaz golü benim için galibiyetin tek açıklaması oldu.

Chelsea, önceki tur Yunanistan deplasmanında beraberliğe sevinirken bu sefer mağlubiyete üzüldü. Yunanistanda kötü oynarken bugün iyilerdi. Top savunmalarında daha az kaldı, hücum bölümünde ise daha fazla zaman geçiren ve daha hakim taraflardı. Savunmanın yoğun olduğu bölge FB'de ceza sahası etrafı iken onlarda çok daha ilerideydi. Orta alana gelince ise Fenerbahçe'nin gücü ortaya çıkıyor. Chelsea gibi bir takıma karşı bile orta sahanın ortasını daha fazla kullanan taraf oldular. Chelsea Drogba ve Cole'u ileride bırakırken FB'de Deivid, Alex, Kezman oralardaydı.

Tabi bu üstünlük kendisini 2. yarı göstermeye başladı.İlk yarıdaki sol kanat tercihi değişti, rakip yavaşlarken FB orta alanda kalabalıklaştı ve baskıya başladı. Oyun olarak birbirine benzeyen iki takımın mücadelesinde bugün Zico kazanan; tempo da yine doğru zamanda doğru şekilde yükseltilmiş oldu.İki takımda karşılayan taraf olmayı tercih ediyor, ikiside yüksek tempoyu tercih etmiyor, tempo zaman zaman yükseltirken kontrollü oynamaktan vazgeçmiyor. Chelsea 2. maçta evinde oynuyor. Tempo, kontrol, karşılama gibi etkenler ofans yönüne artarak değişecektir.

İlk maç 2-1. Avantaj kimde?

01 April 2008

Cristiano'su Fazla


İspanya, Almanya ve İtalya ile kıyaslanırsa Newcastle dışında EPL bu hafta bir hayli durgun geçti. Almanya'da düzen devam ediyor, tepedeki kazanamadı mı takipçiler uyuyor. İtalya'da da durum benzer, tepedeki 7 takımdan sadece biri kazanmış. İspanya için Getafe, Valencia ve Barca'nın sonuçları yeter. Arsenal'in çevirdiği maç baya konuşuldu ama herhalde rakip Bolton olduğundan bana çok etkileyici gelmedi. Maçı da biraz izleyince son dakikalarda atar kazanırlar hissi hakimdi. Diaby'nin atıldığı an Wenger'in yüzü ekrandaydı. Saygımız sevdiğimiz hocadır, yüz ifadesi + Martin Taylor'a söylenenler birleşince aklıma ilk gelen maçtan sonra yakışanı yapması idi... İyi ki Steinsson daha avantajlı bir pozisyondaydı!



Uploaded by christophe2710

Aston Villa aşağı düşmeye devam ediyor. 4 maçtır kazanamıyorlar, 2 maçtır da kaybediyorlardı United üzerine düşeni yaptı, 1 arttırdı. Ronaldo, George Best II diyip bırakmıştım Şubat başında. Ben açamadan rekor kırıldı. Ronaldo şova devam etmekte, bir insan niye öyle bir vuruş dener!? United ile tüm turnuvalarda sadece 14 maçta gol kaydedemedi. Tabi bir maçta birden fazla attığı çok oldu, rakamlar toplandığında 38 maçta 35 gol ile oynamakta. Ligde olduğu gibi CL'de de gol krallığında lider. Bu hafta EPL'de sadece forvetlerden bahsetmek gerek diye düşünmekteyim. Zaten Ronaldo'suz hafta geçmiyor Defoe, Zarate ve Torres hak edenler, ilerleyen mesajlarda teslim edilecek. Liverpool tarihinin en iyi forvet performanslarından birini çizen Torres'e 5 gol fark atmış durumda gol krallığında Ronaldo. İlkini kaçırmıştık 2. rekor denemesinden bahsedelim. Malumunuz United EPL'nin en başarılı takımı, gol krallığında ise -1'i fasulyeden olmak üzere- iki oyuncuları taç giydi. Sonuncusu 5 sezon önceydi, tahmin edeceğiniz gibi R v Nistelrooy idi. Rekora gelirsek United tarihinde bir sezonda en fazla gol atan oyuncu 45 -46'da olabilir, bakıcaz- ile Dennis ''King'' Law, ikinci ise 44 ile Ruud. United CL'de finale de çıkarsa Ronaldo'nun önünde oynayabileceği 11 maç olacak, şu anki durum her maça 1 gol gibi. 35+11 = ?

Piyasada başka Ronaldo'da kalmamışken Cristiano'su fazla değil mi?

Kapasite - II

1. Arsenal , Emirates Stadium, 60,062 (60,432) 99.39%
2. Man United , Old Trafford, 75,638 (76,212) 99.25%
3. Tottenham , White Hart Lane, 35,931 (36,247) 99.13%
4. West Ham , Boleyn Ground, 34,616 (35,089) 98.65%
5. Chelsea, Stamford Bridge, 41,499 (42,449) 97.76%
6. Newcastle, St. James’s Park, 51,122 (52,387) 97.59%
7. Reading, Madejski Stadium, 23,469 (24,200) 96.98%
8. Portsmouth, Fratton Park, 19,999 (20,600) 96.67%
9. Derby, Pride Park, 32,270 (33,597) 96.05%
10. Liverpool, Anfield, 43,529 (45,362) 95.95%
11. Aston Villa, Villa Park, 39,848 (42,719) 93.28%
12. Fulham, Craven Cottage, 23,503 (25,600) 91.81%
13. Everton, Goodison Park, 36,766 (40,170) 91.53%
14. Manchester City, Eastlands, 42,069 (47,300) 88.94%
15. Birmingham City, St. Andrews, 26,176 (30,009) 87.23%
16. Sunderland, Stadium of Light, 42,546 (49,000) 86.83%
17. Middlesbrough, Riverside, 26,401 (35,049) 75.33%
18. Wigan, JJB Stadium, 18,740 (25,023) 74.89%
19. Blackburn Rovers, Ewood Park, 23,369 (31,367) 74.50%
20. Bolton, Reebok Stadium, 20,412 (27,879) 73.22%


İlk listede stadyum kapasiteleri vardı, bunda ise ortalama seyirci sayısı ve doluluk oranlarına göre klüplerin sırası. Parantez içindeki rakamlar kapasiteler. Konu EPL oldu mu bende söz kolay kolay bitmez. Birşeyler söyleyesim, yorumlayasım geliyor hatta %80'in altında kalanları eleştirmek geçiyor bir an aklımdan ama nebiliim Newcastle, Derby ve Fulham'ın karşısında yazan rakamlar... Murat Kosova'nın bilmemkaç sezon önce Arsenal v M'boro maçında haykırdığı cümleden başka söyleyecek birşey yok. İşte Premier Lig Bu!


Kapasite - I

Ender Rastlanan Hareketler

Maç özetlerini izlerken dikkatimi çekti bu David Jarolim'e kırmızı kart getiren, hayatta ender görülebilecek türden hareket.