28 February 2008

Real v Getafe

Bir enteresan golde La Liga'da geçen haftasonu atıldı. Getafe bu golle 3 puan aldı, Real'in iç saha yenilmezlik serisini de sonlandırdı. Bu golle Avrupa'da içsahada tüm maçlarını kazanan takım kalmadı.

90+



Dün gece Serie A, Almanya Federasyon Kupası, Copa Del Rey ve FA Cup tekrar karşılaşmaları da oynandı. Barca bir kez daha Xavi ile, Inter'de uzun süre sonra Zanetti ile rahatladı. Münih'te Ribery'nin penaltısı galibiyeti, İngitere'de de M'boro nun enterasan golü turu getirdi. Hepsinin ortak özelliği 90'dan sonra gelmesiydi.

Video FA Cup 5. tur tekrar eşleşmesinden. Sheffield 4. turda City'i elerken City'liler kendi taraftarlarının stada getirdiği mavi-beyaz balonlardan şikayetçilerdi. Dün gece şans Sheffield'dan M'boro ya geçmiş oldu. Ümit Karan'ı da ekler son dakikalarda gülenlerin gecesi oldu deriz.

Derbi


İyi maçtı. Goller, oyun, gerginlik, kartlar, uzatmalara kadar durmayan heyecan ve tribün densizliklerinin olmadığı güzel bir derbi oldu. Hakem etkisi malum hataları saymakla bitmez, zaten herkes onların peşinde. Lugano atılmadan hemen önce aklıma Liverpool v Inter maçı geldi, yani Materazzi'nin 2. sarı kartı. Hakeme yaptığı hareketten önce, yani rakibini çektiği için atılmasını bekliyordum. Cüneyt Çakır Lugano'yu atarak güzel bir iş yaptı. Hakemlerimizin dünya geneli ile kıyaslanması, büyük turnuvalarda vs. yer alamalarının sebebi de o pozisyondan sonrasında cevaplandı.

Her hakemimizin vermesini bekleyemeyeceğimiz için doğrunun ötesinde güzel bir karardı ama sonrasında bu derece kontrolü kaybetmesinin tarifi yok. Kendi adıma böylesini ilk defa gördüm. Kartlar, eklenen + dakikalar vs. hikaye. Hakem acaba ne zaman kritik bir hata yapacak ve şimdi kime neden kart gösterecek soruları altında maçı izlememe sebep olduğu için suçlu idi.

GS'de Hakan Şükür ve özellikle Ümit'i çok beğendim. Hakan oyunu ile yıllar öncesine döndürdü, ofsayta düşmeyen, koşan, geri dönen bir Ümit izlemek de çok keyifli idi. Lincoln oynamasının etkisi ile de GS yine değişik bir dizilim ile sahada idi. Lugano'nun atılmasından sonra belki görülen kartlarında etkisi ile GS'nin oyununda bozulma oldu. Feldkamp, Hakan&Ümit'in iyi oyununa çok şey borçlu.

Lugano ve Volkan'a dair de konuşmak lazım ama bize düşmez, klüp yetkililerinin yanında uzman doktor/psikologlardan da yardım alınmalı. Amatörlüklerinden dolayı bizi maçtan bu kadar uzun süre koparmaya hakları yok. Gökhan Gönül'e de değinmek lazım. Attığı gol ve öncesinde kaçırdığı muhteşemdi, Carlos'tan beklenti azaltacak cinste idi. Asıl önemlisi maç sonu açıklamaları. Futbolumuzda mikrofona konuşabilen ender insanlardan olduğunu düşünüyordum. Dün kaleci Volkan maçtan sonra utanmadan cinayetten bahsederken Gökhan özür diliyordu...

Kamera hakeme konuşmak için çaba gösteren Kemal'den kurtulduğunda GS'li futbolcuların sevinci geldi ekrana. Benim aklımada bi hindi geldi. Böylesi daha güzel oldu. FB'lilerin izleyebilmiş olmaları da...


27 February 2008

Salı Gecesi İşkencesi



Fox tv Premier Lig'in içine edince La Liga ve Bundesliga dışında pek birşey ifade etmiyor tv bir süredir. Hasret kalmış olmalıyım ki salı akşamı birşeyler izlemeye çalışmanın imkansız olduğunu hatırlamam fazla sürmedi.

Pazartesi akşamı/gecesi Ntv ve Habertürk karşısındaki mesai'yi de kaçırınca kumandaya gereğinden seri ve fazla yüklendim, sabrımın sonucunu Kanal 1'de buldum. Ahmet Çakar'a rakip olmuş Kanal 1. Sanem Altan, Çağla Kubat ve Deniz Akkaya futbol konuşuyorlardı tahammül edebildiğim süre içerisinde, dekordaki top futbol programı olduğunu iddaa edebilmemi sağlıyor.

Biri Kezman'ı yakışıklı seçti, diğeri gol sonrası sevincinde yüzünde çapkın bir ifade bulunduğunu öne sürerek Erhan Küçük'ü. Haftanın en kötü gol yiyen kalecisi gibi bir yorum da getirdiler spor yayıncılığına. Ahmet Çakar'dan daha beter olun diyecektim, vazgeçtim. Pazartesi gecesi yayınlansından daha kötü bir beddua düşünemiyorum.


Salı'ya dair bir umudum var artık. Köprü çıktı karşıma, sanıyorum son çırpınışımda. Son bölümün tekrarı idi galiba, izleyememiştim. İyi geldi. Kumandaya bir dokunuştan sonra uykuya dalmak meğer ne güzel şeymiş.

Radyo Tv Gazetecileri Derneği, Medya Oscarları adı altında ödül dağıtmış, 2007'nin en iyi erkek oyuncusu ödülü Erdal Beşikçioğlu'na verilmiş. Faruk Yazıcı adı altında canlandırdığı Recep Yazıcıoğlu'nun kardeşi tarafından.

Greatest Comebacks - 1

Buffon'un ilk maçı ile ilgili bişeyler ararken karşıma çıktı video. Parma'nın 94/95'te Juve'yi yenerek aldığı UEFA Kupasından bir sonraki sezon. Yani Küçük Orhan'lı Trabzonspor'un Aston Villa'yı geçip, Lazio'ya takıldığı sezonun bir sonrası.

95/96, Parma Kupa Galipleri Kupası 2. turunda Ljungberg'li Halmstad'a ilk maç İsveç'te 3-0 mağlup olur. Zola, Stoichkov, Inzaghi, Cannavaro, Couto, Dino Baggio ve Sensini'li 11 üst tur için 4-0 kazanmak zorunda.


Kalede Luca Bucci, 17 yaşındaki Buffon'un Parma'da ilk sezonu, klübede. Martin Fenin'in Bundesliga'daki ilk maçında hat-trick yaptığını göstermiş, Shearer ve Rooney'in de ilk maçlarında 3 gol attıklarını eklemiştik. Uefa.com'da benzer bir haber karşıma çıktı. Buffon tüm zamanların en iyi ilk maçını çıkartanlar listesinde.

1995 Kasımı, Serie A'da Milan konuk ediliyor ve kale ilk defa Buffon'a emanet. Aynı 25 Şubat 2007 gibi, 17 yaşındaki Buffon kalede devleşiyor ve maç 0-0 bitiyor. Söz Buffon'da:

''I remember the team taking a group picture before the game without me. I was already in goal because with the youth team we weren't used to taking pictures ahead of kick-off. I still have that picture to remember my debut by – even though I'm not in it!"

Zenginin malı ...


Severim forbes listelerini bişeyler hissettirmez, düşündürmez, zaman geçirmenin masrafsız yollarındandır. Bu listede futbol klübü sahibi/hissedarı sıfatı taşıyanların en zenginlerini sıralamışlar. Servetleri ve takımları :

1. Lakshmi Mittal 51m - QPR
2. Amancio Ortega 24m - Deportivo La Coruna
3. Roman Abramovich 12.7m - Chelsea
4. Paul Allen 16.8 - 2009'da MLS'de görülecek Seattle ( NBA: Portland Trail Blazers NFL: Seattle Seahawks)
5. Francois Pinault 14.5m - Rennes
6. Oleg Deripaska 13.3m - Kuban Krasnodar
7. Sunil Mittal 12.5m - Hindistan futbol federasyonu için ter döküyormuş, hedef 2018 Dünya Kupasına katılmak imiş.
8. Silvio Berlusconi 11.8m - AC Milan
9. Philip Anschutz 7.6m - LA Galaxy Beckham ve AEG, Houston Dynamo ve Hammarby. Houston'u elden çıkaracakmış, Oscar de la Hoya ilgileniyor imiş.
10. John Frederiksen 7m - Valerenga


Haber buradan alıntı. Tıklamayın yüzlerinden başka bişey yok... Bir liste daha gelir, futbolun büyüklerinin arkasındaki adamları sıralarız, Abramovich'i tepeye oturtur, Glazer'ı resimdeki Aulas'ı dizeriz. Bakın L'pool unkiler nasıl eziliyor.

26 February 2008

II. Çelik Zengini


Bu aslında 2009'a daha çok yakışırdı, QPR Premier Lig'e yükselince/yükselirse yine hatırlatırız. Çocuk yaşta girdiği iş hayatını aile şirketini yönetmeye başlayarak geliştiren, şirketide geliştirdikten sonra 1990'da 360m sterlin'e satan Jack Walker 1 yıl sonra büyüdüğü yerin takımı Blackburn Rovers'ın çoğunluk hissesini satın alır ve başa geçer. Ewood Park'ı geliştiren, ilk 3 sezonda 30 küsür oyuncu transferi gerçekleştiren Walker, klübü için büyük paralar harcar. Alan Shearer ve Chris Sutton olmak üzere 2 rekor transfer gerçekleştirir ve 2. ligde(şimdiki Championship) iken satın aldığı Blackburn 5 yıl sonra 94-95 sezonu Premier Lig şampiyonu olur.

Walker geldiği gibi klübün başına L'pool efsanesi Kenny Dalglish'i getirir. Dalglish ile birlikte PL'ye yükselen takım 4.lük ve 2.likten sonra şampiyonluğa ulaşır. 92-93'de alınan Alan Shearer 4 sezon oynar, 3'ünde 30 golün üstünde atar. Çok eskilerden hatırladığım kadarıyla 2. Dünya Savaşı sonrasında 3 sezon üst üste 30 golü geçmek bir rekordur. 94-95'te 2. transfer rekoru Chris Sutton ile ''SAS''-Shearer&Sutton- oluşturulur ve şampiyonluk gelir. Şampiyonluktan sonra Dalglish 1 sezon daha futbol direktörü olarak devam eder. Sonrasında Alan Shearer ve Shay Given ile birlikte Newcastle'da başka bir Blackburn'lü David Batty ile buluşur. Shearer'in en büyük talibi Man Utd değilde Newcastle'a gitmesinin tek nedeni de Jack Walker. Klüp şampiyonluktan sonra geriler ve ayrılmalardan sonra küme düşerler, Jack Walker'ın öldüğü yıl tekrardan lige dönmek üzere.

QPR'da %20 hissesi bulunan Lakshmi Mittal'i yönetimde damadı temsil ediyor. Jack Walker gibisinden para harcaması beklenemez ama servetler oranlandığında zaten o kadarına da gerek yok. Eğer QPR çıkar ve şampiyon olursa Premier Lig'deki II. Çelik Zengini vakası olur.

Dünyanın En Zengin Klübü


Premier Lig klüplerinin 9'unun -hepsi yakın zamanda olmak üzere- yeni/yabancı sahipleri var. Yani Fulham'ı saymıyoruz bile, Arsenal'e daha zaman var. Amerikalı Randy Lerner'ın Villa'sı, Shinawatra'nın City'si ve Rus-Fransız karışımı Gaydamak'ın P'mouth'u UEFA Kupası sırası kovalamakta iken İrlandalıların Sunderland'ı ve Hong Kong'lu Carson Yeung'un Birmingham'ı ligde kalmaya çalışmakta. Geri kalanların durumu malum.

Bir kademe aşağı inersek en fazla Les Ferdinand'ından, Vinnie Jones'ından ve mavi-beyaz parçalı klasik formasından hatırlayabileceğimiz QPR direk karşımıza çıkıyor. Batı Londra klübü 2007 ortasında F1 zenginleri Ecclestone ve Briatore tarafından satın alınmıştı, 3. ortak 2007 sonunda dünyanın en zenginlerinden Lakshmi Mittal olmuştu. Forbes verilerine göre 51m dolarlık serveti ile Abramovich ve Berlusconi'nin çok çok ilerisinde. Tabi bu fark sadece bir detay, başarı için savurganlığın da dahil olduğu uzun bir liste gerekli.

Mittal, Londra'ya yerleştikten sonra Roman Abramovich'ten en zengin ünvanının yanında en zengin futbol adamı ünvanını da kaptı. 4 aylık sürede 2.2m sterlinlik Ecclestone'dan, Mittal'e yükseliş gösteren QPR, açıklanan hedeflere göre Championship'te sadece 1 sezon daha geçirecek. Sonrası Premier Lig ve kısa sürede Avrupa arenası olarak hedeflenmiş. İrlandalı bir konsorsiyum tarafından satın alınan Sunderland soluğu PL'de almıştı, QPR'lılar şu anlık daha temkinli, transferde genç isimlere yönelmişler. Yeni sezonda işler değişir. Fulham ve Chelsea'den sonra başka bir batı Londra takımı daha bizi meşgul etmeye başlayacak.

21 February 2008

Tek Sürpriz



CL ile ilgili bişeyler yazıyım dedim, Kaka'nın gol/asist durumuna bakmak için uefa.com'u açtım, karşıma Edu çıktı. Uefa.com birkaç saat sonra Edu ile sohbet imkanı sunuyor kullanıcılara, detaylar burada. Yorum yok, ne diyim skordan mutlu/mutsuz, sevincli/sinirli nasıl olursa olsun Edu'ya dokundurmadan geçenini görmedim, moderatörlere bol şans.

İlk maçlar biri hariç beklenildiği gibi bitti denilebilir. İlk gün Liverpool'da sıkılmıştım, FB v Sevilla çok iyi geldi. L'pool da işler iyi falan değil, 2 sezondur galibiyet tipi aynı ama hiç bu kadar silik olmamışlardı. Arsenal çok denemiş ama bildik senaryo, Adebayor'da son dakikada kaçırınca buraya kadarmış'tan başka bişey gelmiyor akla. United'ın tek şikayeti Ronaldo'ya lazer tutmuşlar, bişey olmamış (!) Hafızam yanıltmıyorsa Ronaldinho&Messi çoktandır birlikte ilk 11 başlamıyordu, Celtic savunması kapasite üstüne çıkamayınca sonuç normal. Strachan kadere boyun eğmek lazım tarzı bir açıklamada bulunmuş. Messi 6 gol ile lider durumda Ronaldo, Zlatan, Gerrard 5 golde. Geçen sezonun bu dönemlerinde Kaka sahnede idi, bu sezon Inzaghi ve Pirlo götürüyor. Euro 2008'de var, yılın en iyisi ödülleri için rakipleri ciddi. Inter'i çıkarırsak deplasmandakiler istediklerini alarak dönüyorlar denilebilir. İlk ayağın tek sürprizi Semih Şentürk oldu. Sevilla CL'nin acemisi olduğunu gösterdi bana göre, gerçi memnundurlar 2-3 fark atar geçerler, ama daha fazla ilerleyebilirler mi bilemem. Staddan Kalamış'a yanımıza gelenler sakindi, olgundu. Galibiyet sevinci skorun yetersizliğinin ümitsizliği ile karışınca bilinç ortaya çıkıyor demekki. Çok konuşamayacağım, maçtan önce maç anında çok konuştum, kaybettiklerim üstüne birde FB atkısı dolandı boğazıma.

CL'nin bu zamanlarında hiçbir Türk takımının/oyuncusunun olumlu istatistiklerde zirvede olduğunu hatırlamıyorum. Gruplarda bir süre Tuncay yukarılardaydı, Ümit Karan en çok ofsayta düşen oyuncu olmuştu, Yıldıray en çok faul yapılan oyuncuydu... Alex ilk maçlar itibariyle CL asist krallığında lider.

25 Şubat 2007


25 Şubat 2007, Schalke evinde Leverkuseni ağırlıyor. Schalke Bundesliga'da fena gidiyor, seri sahibi, sıkıntı yoksunu. Leverkusen kurban edilmeye uygun, üstüne bir de kalecisi yok, yedek Bundesliga'da ilk defa kale emanet alacak. Sonuç olarak kombo'nun son maçı konumunda, Okay Karacan anlatımda. Schalke dakikalar ilerledikçe bastırıyor, Leverkusen savunmaya çalışmaktan başka bişey yapamıyor. Schalke bastırıyor, Okay Karacan Moto GP sunumları ayarında heyacanlanıyor, ben isyanlarda. Rene Adler kaleyi bulan 10'a yakın top çıkarıyor, Leverkusen bitime doğru, 2.yarıdaki ilk atağında golü buluyor, benim kombo yatıyor.

Rene Adler'i izleyebileceğimiz ilk maçtı, Bundesliga'da ilk kez forma giydiği maçta Schalke'nin 10 küsür maçlık yenilmezlik serisinin yıkılmasının mimarı olmuştu, muhteşemdi. İngiltere kıvranırken, La Liga Cassilas&Valdez dışında G.Amerika'dan medet umarken, Serie A Brezilyalılara emanet. Bugün izleyeceğimiz kaleci, yaş grubu içinde Avrupa'nın en iyisi. Alman panterlerinde hafızam Illgner ile başlar, daha öncesini hatırlayamam. Ercan Taner son Bundesliga sunumunda Adler'i, Sepp Maier'le Schumacher'le kıyaslamıştı, üzerine söz söylemek için yaşım yetmiyor.

Seri Illgner-Kopke-Kahn şeklinde idi, kesinlikle Adler ile devam edecek.


Şubat 2007 diyerekten başlamıştık. Adler'in piyasaya hızlı girişi, Schalke'nin şampiyonluktan kopuşunun başlangıcı olan tarih Galatasaray içinde büyük önem taşımakta. Lincoln Schneider'e o maçın sonunda girişti, Schalke'den kopuşunun gayri-resmi başlangıcının tarihi de 25 Şubat 2007 idi.

Lincoln sahada olacak mı -canı isterse (!)- bilemem ama Skibbe'nin dün yaptığı açıklamaya göre Adler kalede olacak. 2-2 geçiyor içimden, Adler sakatlanırsa neden olmasın...

Devam


Ayarı kaçırdık yine. Aile içi bürokrasinin 4-5 günlük görememe serisi sonucu harekete geçmesi ve uykunun vampir kıskandıran seviyelerinde yaşanması sonucu kısıtlı zaman geçirilen bir yer oldu ev benim için. Böyle olunca evde geçirilen zaman hemen hemen/sadece uyku ve uyanma anında dışarı çıkma zornunluluğun doğurduğu duş telaşı ile sınırlı kaldı. E böyle oluncada son post GS v Manisaspor olarak kaldı.

Burada olsaydım - City United'ı devirmiş, United'da Arsenal'i. Nani ve Anderson yıldızlaşmış, Anderson ile ilgili bişeyler yazma zorunluluğu doğacak kadar. L'pool FA Cup'a da veda etmiş. Premier Lig'in benim gözümde, yükselen Bundesliga'ya cevabı olan ligi yurtdışında da oynama fikri, Sepp Blatter'in gideri üzeri hayale dönüşmüş. Pop'un yaratıcılarından Aysel Gürel'i kaybetmişiz. Ne yazık, eserinin sonucu çabucak silinip gidecek. Sports Interactive son güncelleme 8.0.2'yi 14 Şubat sıkıntılılarına adamış. Ronaldo futbola bir ara daha vermiş. Öyle yada böyle dönecektir, benim için ne olursa olsun hala dünyanın gelmiş geçmiş en iyi forvetidir. Adebayor 9 maçlık gol kaydetme serisini sonlandırmış, Ronaldo gol atamama serisini 3 maça çıkarmış, Altın Ayakkabıda potaya bir de Luis Fabiano girmiş. All-Star ne kadar sıkıcı olmuş, 3 günlük sıkıntı serisi uyuyamama problemimi hortlattı, daha da izlemem. Yıldız Tilbe yeni album çıkartmış, sanırım eskilerini aratmak için. FB, Deloitte'nin yıllık *'Futbol Para Ligi' araştırmasında potaya girmiş. Doğan Şampiyonlar Ligi'nin yayın haklarını da almış, tv ile d-smart ı çiftleştirmek farz olmuş. Hıncal Uluç 50 yılın öfkesini son 90.dakika'da Digiturkten çıkartmış. Bugün bişeyler okudum Şansal Büyüka topu taca atmış, Cerrah'a karşı taca çıkmıştı zaten sarı topla devam... Bende de TSL izlememe devam, problem yok. - bunlar kesin burada olurdu.

10 February 2008

HA-KAN-ŞÜ-KÜR


Dışarıdaydım, Hakan baya bi attı dedi ark.ım. Biraz önce özeti izledim. Skor ve hat-trick güzel, Selçuk İnan'ın şık gollere -bilmiyorum bunlar ile kaç etti- devam etmesi güzel, Ayhan-Lincoln dönmüş -gerçi baya izledim Bundesliga, TSL derken saç sakal vs. bu adam böyle değildi- güzel, Burak Yılmaz 2 maçta 4 etmiş o da güzel. Ama Hakan Şükür'ü bu kadar mutlu ve gülerken görmemiştim uzun zamandır. En güzeli bu olsa gerek

not : Resim için biraz dolaştım, galatasaray.org giriş'te buldum. Şık olmuş

09 February 2008

9 Şubat seçimleri


Zaman kalmadı 30 dk. sonra başlıyor Premier Lig sadece seçimlerimi yazıcam. EPL'de Everton ve Tottenham zayıf rakiplerle oynuyor, günün bankoları. Tottenham gibi Everton'da kadro problemi bulunmuyor, içerideler açık favoriler. Tottenham'ın yükselişine ise değinmiştik, ilk yarıda 4-0 geçmişlerdi Derby'i bugün de durdurulamazlar.

TOTTENHAM Kazanır
EVERTON Kazanır

La Liga'da Sevilla Barca'yı ağırlayacak maç yanılmıyorsam ntv'de. Barca'da eksik çok, Sevilla'da Keita Kanoute döndü, ev sahibi Barca'yı güzel yakaladı, Ronaldinho yedek başlayacak. Sevilla kaybetmeyecektir.

SEVILLA Draw no-bet (beraberlikte iade)

edit @ 02:04 : Tottenham ve Everton WON , Sevilla dnb İADE Yarın EPL'de 2 büyük maç var, yorumlar gelecek

United v City II


6 Şubat'ın 50. yılı anma etkinliklerinin sonu Manchester derbisinde. Son 1 hafta United için saygı duruşu ile geçti, ilk defa seyircisi önünde. 11'ler sessizlik için dizildiğinde formalar farklı olacaktı. Derbiye girmiş, City'nin formasını burada göstermiştim. Nike ve AIG olmayacağı belirtilmişti, United tasarımda 1950'ye sadık kalmış, forma no.ları da 1-16 arası olacak gibi.


Büyük bir klübün en kara gününü, en büyük t. direktörün de yer aldığı trajedinin 50. yılı 2. büyük Ferguson'a nasip oldu. Alex Ferguson futbolcularının farklı bir sorumluluk ve motivasyon ile mücadele edeceklerini belirtmiş, Eriksson'da 1 dk.lık saygı duruşunda City taraftarının yakışanı yapmasını beklediğini...

Daha derbiye geçmedik...

06 February 2008

''Geçip gitmesin istiyorum''


Yazıp yazıp sildim.. Ümit Kıvanç http://www.kazimkoyuncufilmi.com/'da herşeyi söylemiş, güzel söylemiş. ''Geçip gitmesin'' isteğini 3.5 saate sığdırmış, daha uzun olabilirdi dedirteceğini hissediyorum. Yarın algılama kaybına uğrayana dek PB izleyecektik, artık 3.5 saat geç başlanacak/ 3.5 saat eksik izlenecek.

Dediğim gibi daha izlemedim ama ntv'de gördükten sonra Kazım Koyuncu ve belgeseli ile ilgili okuttukları, şarkılarını özlettiği, gecemi huzurla bitirmemi sağladığı ve yarın birkaç saat için olsa bile tercihlerimi sorgulatacak bir sürüden ayrılış yaşatacağı için Ümit Kıvanç'a teşekkür ediyorum.

Eserin sahibi Ümit Kıvanç, tek oyuncu Kazım, yayınlayan -tabii ki- Kalan Müzik, sayelerinde/sayemizde kazanacak Umut Çocukları Derneği ama puntoların büyüğü Idefiks diyor... Neyse, devlet de Cernobilden sonra ____ büyüğü olmus çay için diyordu.

05 February 2008

Triple-Double



Orlando, Dallas'a 107-98 kaybederken Hidayet kendi asist rekorunu kırdı ve 13 sayı-12 rib.-13 asist ile kariyerinin ilk triple-double'ını yaptı. 2 hafta üst üste Doğu konf. 'haftanın oyuncusu' da seçilen Hidayet, -video- Ocak ayının en iyi oyunları'nda da 1. sırayı aldı.

Cup of Nations


Yarı finalistler belli oldu, şu ana kadar sürpriz yok. Gana için ev sahibi avantajı diyip geçelim Mısır ve Fildişi ile karşılaşmaması için.. Gol krallığında 5 gol ile Etoo lider, Drogba 3'de. Manucho sonuncusu Mısır'a, turnuvanın güzel gollerinden olmak üzere 4 gol ile noktaladı. United'ın malıydı, turnuva öncesi transfer haberi ve Ferguson ile çekilmiş bir resmi dışında hiçbir bilgi yoktu, sezonu Panathinaikos'da tamamlayacak. Ninis, Karagounis ve Postiga'lı Panathinaikos.




United v City



10 Şubat pazar EPL'de 15:30'da Manchester derbisi, 18:00'da Chelsea v Liverpool var. Fox 2 maçıda canlı yayınlayacakmış, hayret... Rooney Tottenham karşısında gördüğü sarı kart ile cezalı duruma düştü, City'de de Elano aynı durumda. City'den, Benjani transferinin bugün sonuçlanacağı haberleri doğrulanmış. 31 Ağustos'da yani transferin son gününde herşey tamamlanmış ama Benjani geç kalmıştı. Gol krallığı 3. sırasındaki Zimbabwe'li forvet City'ye ilaç olur.

Rooney'in de dahil olduğu 7 United'lı Tottenham maçında sarı kart ile cezalandırıldı, takım da 25.000 sterlin ile. Bir maçta 6 veya üzeri oyuncu kart gördüğünde FA bu şekilde cezalandırıyor, tekrarında ceza 2'ye katlanıyor.



Yarın Munih kazasının 50 yıldönümü. Anma törenleri çerçevesinde derbide 2 takımda özel formalar ile oynayacaklarını duyurmuşlardı, City tarafı formayı tanıttı. Orjinalinin sadesi ve üretici&sponsor reklamlarını içermiyor konuk takımın forması. United daha tanıtmamış, ulaşınca koyarım.

03 February 2008

Fenin ilk maçında ....

Frankfurt'a geçişi sayesinde burada dilim döndüğünce tanıtmıştım. Dün Frankurt Hertha Berlin deplasma oynarken Martin Fenin ilk maçına çıkıyordu. Frankfurt 3-0 kazanırken Fenin'de ilk maçında hat-trick yapmış oldu.

İlk maçında hat-trick yapanlardan bildiklerim Fenerbahçe'ye karşı Rooney, Southampton döneminde Shearer ve Rangers'dan Kris Boyd var. Başka var mı?

Fulham v Aston Villa



Fulham'ı 2-3 yıldır EPL'den düşüremedim, geçen sezon L'pool CL finali oynamasaydı yani Fulham'a yedeklerle gitmese idi gerçekleşecekti. Bu sezon düşmeye daha yakınlar. Devre arası 4-5 önemli transfer yaptılar bugün stoper Hangeland ve forvet Nevland dışındakilerden yararlanamayacaklar, ek olarak birkaç tanede sakatları mevcut. Aston Villa'da tek eksik Ashley Young. Capello'nun aday kadrosuna da giren genç hücumcu cezalı duruma düştüğü için ilk maçını kaçırıyor.

Fulham beraberliği çok çok sever, Aston Villa'da deplasmanlarda biraz. Deplasman ekibinde genç hücumcular iyi işler yaptı, away'de ligin en skoreri konumundalar. Aston Villa 2 haftadır berabere kalıyor, deplasmanda da son 4 maçın 3'ünde berabereler ama 2'si Chelsea&L'pool. Fulham değişik takımdır, ilk yarı bir şekilde gol atar veya 0-0 götürür 2. yarı puanları bıkarır. Yorumu tamamladıktan sonra buraya tıklarsanız, demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

2 takım arasında önemli mentalite farkları var. Aston Villa da problem yok, güzel bir rakip yakaladılar. Oyun yapısı ve hücum gücüne göre rakibine çok üstün olan Villa Fulham'a kaybetmez. Malesef iddaacılara göre bir tahmin olmadı, 2'yi de önerebilirim ama ilk seçimim değil.

ASTON VILLA draw no bet

Günün diğer bir seçimi FENERBAHCE Kazanır. GS'liyim, yorum yazmayacağım ama güvenim çok yüksek. Bol Şans

edit @ 05.02 / 17:21 : Fenerin mallaşması, Fulham'ın şahlanması... LOST

Adebayor vs Ronaldo


Dün, City'nin iç saha yenilmezlik serisinin sona ereceğini önermiştim ; beklediğim gibi rahat kazandık. Resimde Fabregas yerine Eduardo olsa idi maçın 4 yıldızını da resmetmiş olacaktım. Henry sonrası Adebayor & v Persie'den biri öne çıkacaktı, v Persie severim Adebayor sevmem, sezon başı kesinlikle v Persie'nin yıldızlaşacağını düşünüyordum, sakatlığına rağmen düşüncem bir süre daha değişmemişti. Tabi dün Adebayor'u izleyene kadar. Mevkisine çok yakıştı dün, pozisyonun hakkını verdi, Dunne ve Richards'a üstündü üstünede 2 gol 1 asist ile bitirdi. Dunne&Richards iyi ikililerdendir, ilk yarıda United City'e 1-0 kaybederken 4 kişi ile saldırıyordu, hiçbiri bu ikiliyi yenememişti.

Geçtiğimiz sezon Drobga v Ronaldo mücadelesi vardı EPL'de. Bütün oyuncular bu ikilinin performansları ve istatistiklerinin çok gerisinde idi. Bu sezon Ronaldo tek başına yürüyordu, artık bir rakibi var. Ronaldo geçen sezon ligde asist lideri idi golde gerilerdeydi. Bu sezon asistçiliği tamamen bırakmış durumda. Tevez ve Rooney 7, Giggs 5 asist ile takım liderleri. Ronaldo karlı bir değiştokuş yapmış. 2. George Best vakası diyelim, ilerde açarız...


EPL de transferin son günü ile ilgili yazarken 'Tottenham çok değişecek, bahisçilere duyurudur' yazmıştım. Dün White Hart Lane'de belki bi beraberlik koparırlar diye düşünüyordum, fazla güvenemedim Globalspor.com'dan Sheva'nın kombo önerisi dışında da oynamadım. Yani değişimi gelişimi bu kadar çabuk beklemiyordum. 65. dakikada başlayabildim izlemeye, ki dakikalar ilerledikçe United'ın baskın olduğu bi zaman dilimi idi. Böyle olmasına rağmen Totenham çok iyiydi, maç çok çok iyiydi. O tempo, isabetli uzun paslar vs. vs. bugün kesinlikle FB v GS izlemek birkez daha zaman kaybı gelecek bana. Beklediğim değişimin dayanağı 125. yıl, oha artık toparlanın!, King düzeldi, Juande Ramos faktörleri bi yana savunmaya yapılan 3 takviye idi. Bu takımın zaten tek problemi savunması idi. 2 senedir çıldırtan savunma dün, daha ilk maçtan helal olsun'u kaptı, v der Sar'ın da öne çıktığı dk.93'teki bir kornerde Tevez'i unutmalarına rağmen. Böyle golleri bir tek Türk takımları yer sanıyodum, demekki bu kdr basit değilmiş. Golden sonra maç bitti, Tevez kalbinden bıçakladı gitti. BBC maçın adamı yeni transfer Alan Hutton, yayıncı Setanta kanalın da Michael Dawson, yürüyedur Tottenham...

02 February 2008

Man City v Arsenal


Günün ilk seçimi EPL'den, bugün 2 tahmin daha yazmayı planlıyorum.

City 1 ay kadardır problemli ve biraz daha böyle devam edecek gibi gözüküyor. Hala içeride namağlup oynuyorlar ama son 3 karşılaşmada 1 puan ile yetindiler, son maçta Derby'e diş geçiremediler. Arsenal ise Ronaldo'nun sırtladığı United'ın arkasında yürümeye devam ediyor. City için skor üretmek ilk planda önemli olan şey değil. Haftalardır atmamasına rağmen hala en golcüleri Elano, forvet mevkiinde sıkıntı büyük. Ara transfer döneminde imza attırdıkları 2 isimde oynayamayacak, Bianchi ve Samaras gönderildi. Forvet Vassell ve Sturridge -altyapı ürünüdür, gelecek vaadeder sonra bahsederiz- 2'lisine kaldı. Maç boyunca orta sahayı da ekleyecekleri bir savunma hattı ile sağlam durmaya çalışacak ve 1-2 kontra yakalamaya çalışacaklar diye düşünüyorum. Tabi ortasahanın önem kazandığı bir sistemde Arsenal'in o mevkideki muhteşemliğini belirtmeden geçersek ayıp yapmıs oluruz.

Golden girdik, devam edelim. City tarihinde Arsenal'e 1'den fazla atamamış BBC öyle diyor. Arsenal ise bu konuda hiçbir sıkıntı taşımıyor. Ligin en iyi deplasman karnesine sahipler, bu sezon EPL'de sadece 1 deplasmandan golsüz döndüler. City yine beraberlik kovalayacaktır ama bu seferki rakip çok sağlam ve liderliği devralmak istiyor.

Bu durumdaki City'nin Arsenal ile başetmesi çok zor. Arsenal'de klasik eksiklere ek Rosicky ve v Persie ama Adebayor, Eduardo ve Fabregas'da hiçbir problem yok. Seçimim deplasman galibiyeti U/O 2.5'a girmek istemiyorum, City'nin gol atamayacağını düşünüyorum, 0-1, 0-2 bekliyorum, kumar isteği duyarsam 'dep. takımı gol yemeden kazanır' türü birşey bulur isem onada oynayabilirim. Bol Şans

ARSENAL KAZANIR

edit @ 03.02 / 08:53 : WON

Allah Belanızı Versin


6 maç var 17:00'da, Chelsea var L'pool var Tottenham v Man. United var! Yeter artık kaç etti, M'boro da yok Cumartesi, nedir bunun açıklaması! İnsan her haftasonu Avrupa'da oynayan bir Türk futbolcusunun sakatlanmasını diler mi!? Küme düşersin insallah M'boro, Ahmet Çakar'dan daha beter ol fox

01 February 2008

Transfer Kapandı


İngiltere'de ara transfer dönemi kapandı, BBC Spor yine son günü dakikası dakikasına yayınladı.Son günün bombası M'boro dan geldi. Rakam açıklanmamış, BBC 10/12m sterlin ile klüp rekoru kırıldı yazmış. Heerenveen son 2-3 yılda Huntelaar, Samaras, Afonso Alves derken forvetlerden iyi kazandı. Huntelaar ve Samaras satışlarından sonra Malmö'den gelmişti, iç çeken Bjk'lılar olmuştu. Geçen sezon 31 maçta 34 gol attı, Altın Ayakkabıyı 1 puan farkla -gol sayıları 26'ya 34'dü ama katsayı farkı- Totti'ye kaptırdı. Bu sezon 7'si aynı maçta olmak üzere 7 maçta 11 gol kaydetti. Mido, Aliardiere, Tuncay,Lee, Alves oldu forvet Boro'da. Mido'dan gerisi teferuattı, forvet transferi şarttı. Mido da ilk 11'e dönünce Tuncay sinek avlar, ümidim yok ama belki Fox'da M'boro psikopatlığından vazgeçer.

City, P'mouth, Fulham, Bolton'da son gün forvet takviyesi yapanlardan. Yalnış hatırlamıyorsam ara transfer döneminde Rusya'dan EPL'ye gelen 3. oyuncu oldu Norveçli savunma Erik Hagen. Bizim basının GS'ye yakıştırdıklarındandı. Wigan'ın en sıkıntılı bölgesi savunma, güzel transfer. Tottenham Hutton ve Woodgate'den sonra Hertha'dan Gilberto'yu da aldı, sağa sola ve stopere yapılan bu transferlerle beni 2 yıldır çıldırtan savunma sonunda bişeye benzedi. Artık Tottenham çok değişecek, bahisçilere duyurudur.

Jermaine Defoe >>> Portsmouth
Felipe Caicedo >>> Man. City
Gregory Rasiak >>> Bolton Wanderers
Erik Hagen >>> Wigan Atl.
Gilberto >>> Tottenham
Roy Carroll >>> Derby Country
Jari Litmanen >>> Fulham
Alan Stubbs >>> Derby Country
Gilberto (Hertha Berlin) >>> Tottenham
David Rozenhal >>> Lazio
Ousmane Dabo >>> Lazio
Tony Kallio >>> Fulham

Premier Lig transferlerinin tümü için tıklayınız

All-Star 2008



Yedekler de açıklandı, Hidayet yok.. Böyle AllStar'ı yararım! Mehmet Okur daki şans bi daha gerçekleşebilir mi acaba?

Açılış


Uzuun bir aradan sonra Bundesliga 2.yarı bugün başlıyor. İlk yarı ortaları geçildikten sonra ilk 4 oturdu, Schalke ve Stuttgart dışarıda kaldı. CL oynayan 2 takımdan Schalke coğunlukla civarlarda gezdi, Stuttgart ise CL bitene kadar 8. sıranın altlarında oldu, sonrasında 8'e sabitlendi. İlk yarı beklentilerin altında kalan takımı Stuttgart oldu, üstündeki ise terfi ettiği sezonda UEFA kupası pozisyonu yakalayan Karlsruhe. EPL son dönemde Reading, Wigan ve W'ham dan böyle çıkışlar görmüştük ama Karlsruhe'nin bu performansı Bundesliga geçmişinde sık yaşanan bişey değil. Savunmada kasan sürpriz vuruşları olan bir takım Karlsruhe. Stuttgart, Schalke'yi devirdiler. Başarıda öne çıkan futbolcu ise Macar ofansif ortasaha Tamas Hanjal. 20'sinden önce Schalke ile Bundesliga görmüş, ama tutunamamıştı şimdi 26'sında ligin ilk yarısını 5 gol 6 asist ile tamamladı ve önümüzdeki sezon için Dortmund ile anlaştı.

Bremen ve Hamburg'da yıldızlar işbaşında idi. Klose'nin gitmesi alışkanlığı bozmadı Bremen yine en golcü takım idi. Diego 9 gol 7 asist ile en çok skor üreten oyuncu oldu. Hamburg ise v der Vaart'ın ayaklarına baktı, Hollandalı 9 gol kaydetti olmadığı zaman takım cok zorlandı. Daha ne kadar tutabilecekler bilemiyorum. Bayern'de goller 2'ye bölündü Toni ve Klose 9'ar tane attı, Ribery muhteşemdi. İlk yarının yıldızlarından biri de Stanislav Sestak oldu. Slovak golcü geçtiğimiz sezonun gol kralı Gekas'ın yerine getirildi, 8 gol 7 asist yaptı. Bochum sportif direktörü eski Besiktas/K'laurten li Stefan Kuntz, iyi işler yapmaya devam ediyor. Podolski sonunda söndü, daha beter olsun. Almanya'da onun yerini geçen sezon Mario Gomez almıştı, Stuttgart kazandığında mutlaka golü vardı, 06/07'nin en iyisi idi ayağı kırılıp nerdeyse sezonun yarısını oynayamamasına rağmen. Bu sezon yine sakatlıklarla uğraşıyor, Alman milli takımında da boy gösterdi ama yine gol krallığında zirveye oynuyor.

Devre arasında transferde en aktif takım dipte takılmaya devam eden Cottbus oldu. Bochum 3 önemli isim getirdi. Dortmund Sırpların yeni golcüsü Rukavina'yı Bundesliga'ya kazandırdı, Frankfurt'da Çek ve daha genç versiyonu Fenin'i. Bayern Brezilya'dan yıldız adayı Breno'ya dünya para ödedi, Toni Kroos ilk profesyonel sözleşmesini imzaladı.

Cuma - Hansa Rostock v Bayern
Cumartesi - Arminia v Wolfsburg
Cottbus v Leverkusen
Hamburg v Hannover
Hertha v Frankfurt
Karlsruhe v Nurnberg
Duisburg v Dortmund
Pazar - Bremen v Bochum
Schalke v Stuttgart

Tv Programı
Cuma 21:30 Hansa v Bayern - Ntv Spor
Cumartesi 15:10 Bundesliga Preview Show - Ntv
16:30 Cottbus v Leverkusen
Pazar - Schalke v Stuttgart için bişey belirtilmemiş, bakarız. Ntv veremez V'real maçı ile çakışıyor.

Devre Arası transferlerleri için tıklayınız

Mesut Özil >>> Werder Bremen


19 yaşındaki Schalke'li Mesut Özil 3.5 yıllığına Werder Bremen'e transfer oldu.

Yıldıray ve Altıntop'lardan sonra başına 'gurbetçi' ekleyip imrendiklerimiz Nuri-Serdar Taşcı ile devam etti. Şimdilik son isim ise Mesut Özil. Almanlar bir süredir işi sıkı tutmakta, Serdar gibi Mesut'u da Türkiye'ye kaptırmadı. Soluğu Türkiye'de alan Barış Özbek ve Serkan Çalık'da Almanya U-21'lerinde forma giydi, Barış'ın seçimi Almanya oldu Serkan'ın seçim yapabilecek bir durumu şuan için yok. Mesut Schalke'de Lincoln'ün yedeği olarak çıkış yapmıştı, Almanya milli takımı U-19 ve 21 seviyelerinde forma giydi, iyi işler yaptı. Ernst'in yeri garanti olmak üzere 3 orta saha ile oynayan Schalke'de yedek konumunda idi, gitmesi bekleniyordu ki Schalke devre arasında 3 orta saha daha transfer etti. Werder'de en büyük rakibi Carlos Alberto olacaktı, kiralık yollandı defansif yedek Anderasen'de EPL yolu tuttu. Sezon sonu Borowski'de Bayern'e gidiyor. Diego'nun yedeği olmaktan fazlasını yapabileceğini düşünüyorum.

Schalke'de son dönemi sorunlu geçti, '10' un Rakitic'e verilmesinden sonra söylendi, doğru düzgün ücret almıyorum diye söylendi ve yol aldı.