31 January 2008

Mario Balotelli



Fm 2008'de karşıma çıktı, uzun uğraşlarla Atletico'ma katabilmiştim. İyi gelişti ve 5. sezonda Aguero'dan, Cavani'den soğuttu beni. Gece dışarıdaydım maç izleyemedim, Juve - Inter skora bakarken adını 2 kez gördüm başladım aramaya taramaya.

Henüz 17'sinde, ana-baba Gana'lı ama Palermo doğumlu 1.90'lık forvet. 2-3 yaşında hukuk Balotelli ailesinin ferdisin demiş. Hala Gana vatandaşı, yasalara göre 18'ine girdikten sonra İtalyan vatandaşlığı hakkı kazanabilecek. 16'sında profesyonel futbola adım atmış, Barcelona tarafından da denenmiş. Yurtdışı ve bilinmez, belki Barca'ya transferi vatandaşlık problemi yüzünden gerçekleşememiş. Alt liglerden Inter'e geçmiş, 2006'da Inter U-16'da 20 maçta 19 gol, genç takımda 11 maçta 8 gol kaydetmiş. 2007 Gençler ligi şampiyonluğuna da önemli katkısı olmuş.

07/08'de Inter A takımına yakınlaşmış, Aralık ortasında 17 yaşında ilk resmi maçına çıkmış. İlk golü ise 3 gün sonra Coppa Italia'da Reggina karşısında gelmiş, 2 gol kaydetmiş. Dubai Cup'da A takıma katılan gençler arasında idi, Ajax karşısında şans bulmuş.

Bugün ise Kupa çeyrek finalinde, 2-2'nin rövanşında Juve karşısında ilk 11 şansına 2 gol ile teşekkür ediyor. Inter resmi sitesinde maç için yapılan oylamada Balotelli en fazla oyu alan oyuncu.


Milli takım tercihini doğduğu büyüdüğü yerden yana kullanacak gibi gözüküyor. Tabi vatandaşlık problemi İtalya genç seviyelerinde oynamasına engel olmuş. Adriano ve Pandev son dönemde Inter altyapısından üst seviyeye çıkan forvetlerden hatırladıklarım. Tabi ikisinin de çıkışları başka klüplerde gerçekleşmişti. Tabi başkan sağlam, klüp büyük hedefler ikisinden de büyük olunca altyapıdan beslemede sıkıntılar olabiliyor. A takımda altyapı ürünü hiçbir futbolcu bulunmuyor, hafızam yanıltmıyorsa - ki saat sabahın 5'ine dayanmış hertürlü buna sığınırım- uzun süredir böyle gidiyor. Savunma Marco Andreolli yukarı çıktığında, tamamdır artık olacak demiştim o da olmadı. Okuduklarıma ve izlediğim birkaç gol videosuna dayanarak konuşmayacağım, ''supermario'' deniyor yıldız adayı olarak gösteriliyor. Bu sefer olacak gibi.


Mariobalotelli.it den goller vs.

Juve v Inter : 2-3

30 January 2008

Kerlon



H.sonu taze wonderkid'lerden Pato, Benzema ve Bojan'ın 3'ü de sahnedeydi. Milan 2-0 kazanırken iki golde Pato'dan geldi. Barca, Athletic ile 1-1 kalırken golün adı Bojan'dı. Lyon St. Etienne'den 1 puanı son dakikada Benzema'nın frikiği ile kurtardı.

Aşağıdaki yazıda adı geçti Kerlon'un, nooldu acaba bu çocuğa sorusu belirdi.Yukarıdaki 3'lüden önce piyasadaydı, hatta Ronaldo ve Messi yeni yıldızlaşmıştı biz Kerlon'u duyduğumuzda. Seal Dribble ve Foquinha sözcüklerinin Türkçe karşılığını öğrenmemi sağlayan oyuncu 2005 Güney Amerika U-17 şampiyonasında gol kralı ve en iyi oyuncu seçilerek piyasaya girdi. Herkesten ayıran özelliği top sürerken ayaklarını değil kafasını kullanması idi. Bu yeterli derecede enteresan özelliğe frikik kullanabilmeyi de ekleyince güzel bir malzeme oldu. Bizden Zico, İngiltere'den Ferguson ile adı anıldı. Forvet diye geçer ama FM'ciler için AM/F C diyelim mevkisi için bu ufak tefek yıldızın. Kerlon Moura Souza henüz 20'sinde, kontratı önümüzdeki yıl sona eriyor. Zor ya, görmek isterim TSL'de özellikle Bursa savunmasının önünde...

Avrupa'nın da Norveç'inden çıkmış bu cambazlığı icra eden, şimdilerde Bolton'da adı Daniel Braaten.

Alex'in eski takım arkadaşı olmak


FB'lilerde Cruzerio'nun yeri ayrıdır herhalde, kardeş takım ilan edilmesi yakındır. Alkollü bir bünye rahatlıkla, Cruzerio üzerinden büyük bir Türk takımına derin bi operasyon yapılmakta diye düşünebilir. Hatırladığım kadarıyla herşey Alex ile başlamıştı, arkasından Nobre geldi. Fred ve Kerlon dedikodularının yer aldığı kısa bir aradan sonra Edu ve Deivid ile devam etti. 'Aynı takımda oynamış' karesinin son ası da dün TFF ortak çalışması ile İstanbul'a ayak bastı.

Hayatının 28'indeki Maldonado, Avrupa'ya FB'nin 1.5 yıllık sözleşmesi ile ayak bastı. Sonunda bir Türk takımının böyle bir sözleşme süresi tercih ettiğini görmek güzel. Tabi inşallah elin Şili'lisinin 28 yaşında Avrupa'ya hemde Türkiye'ye ayak basıp, 1.5 sezonda patlama yapıp büyük liglere kaçası tutmaz.

Avrupa'ya açılamamış G.Amerika'lıları küçük görenlerdenim. Gerçi bu arkadaş kariyerini kıtanın büyüklerinden oluşturmuş, şampiyonluklarla süslemiş. Maldonado'nun Cruzerio ile bağı klübün 80'lerden itibaren en iyi dönemi olan 2003'te başlamış. 2003'te takımın başına Luxemburgo ; klüp'de Brezilya tarihine aynı yıl Lig, Eyalet Ligi ve Kupa'yı kazanan tek takım olarak geçiyor.
O dönem takımın yıldızı ve kaptanı Alex de Souza sonraki sezon Parma'ya, takımın golcüsü Deivid de Souza da ilk fırsatta Bordeaux'a transfer oluyor. Maldonado 1-2 sezon sonra Luxemburgo ile Santos'da buluşurken, Edu Dracena'yı 2008 Şubatında görüşmek üzere FB'ye yolluyor.

Heryerde Şili kaptanı yazıyor ama kusura bakmasın ne Dünya Kupası görmüş ne de 2007'de Copa America'ya uğramış. Sonuç: izlediğim değil okuduklarıma göre Maldonado benim için, Deniz'in paslaşabileni ve kaleye yaklaşmayanı , Aurelio'nun hücumda daha fazla gözükme anahtarı, Selçuk Şahin'in bahtsızlığı. İnşallah FB'lilere hayırlı olur.

not: FB'liler sakın yeni defansif ortasahalarından gol beklemesin, kariyeri öyle söylüyor.

28 January 2008

Avrupada Transfer


Juventus stoper açığını Lazio'dan kapattı, 26 yaşındaki Guglielmo Stendardo sezon sonuna kadar kiralandı. Aston Villa'dan Olof Mellberg transfer ise yeni sezona kaldı. Juve klüpten izin koparamayınca, sezon sonu bedelsiz olmak üzere 3.5 yıllık kontrata imza attırdı.

İtalya'dan İngiltere'ye geçiş zordur demişti otobiyografisinde Marcel Desailly. City'li Rolando Bianchi örneklerden bir diğeri oldu, sezon sonuna kadar Lazio'ya kiralandı.

Milan Baros, İngiltere'ye Portsmouth forması ile dönüş yaptı sezon sonuna kadar kiralandı. P'mouth çarşamba günü United deplasmanında olacak, Nugent'in de sakatlığı vardı, Baros başlayabilir. Klübün diğer alımları ise Fransız, Arsenal'den Lassana Diarra ve Lens'den Lucien Aubey.

Juventus'un Sissoko, M'boro'nun da Afonso Alves transferlerinde sona yaklaştığı yazılıyor. Alan Hutton'da Premier Lig'de/ Spurs'da devam edecek gibi. Beklemedeyiz.

Tottenham ,geçmiş de olsa, sonunda Ledley King'e bir alternatif buldu. M'boro'dan Jonathan Woodgate kadroya katıldı. Bir zamanların yıldız adayı idi, Real Madrid'e de erken geçmişti ki yaşadığı büyük sakatlık ile sıradanlaştı. Dawson&King ikilisi için iyi bir alternatif ama sakatlıklardan cok çeken, çektiren bir oyuncu Woodgate. Hadi hayırlısı

Ajax, emekliye ayrılan Stam'ın yerini muhtemelen 1-2 yıl emeklilik tehdidi içermeyen Samuel Kuffour ile yaptı. Bayern ile CL finalinde ağlamışlığı, Gana ile 50 küsür maça çıkmışlığı, Serie A görmüşlüğü bulunan Kuffour 07/08'de hiç topa vurmamıştı.

Manucho


Büyüklerden Afrikalı forveti olmayan birtek L'pool kaldı. United'ın yeni golcüsü Angola'dan. 3.5 yıllık imza attırılmış, çalışma izni mevzusu formayı Afrika Uluslar Kupası sonrasına bırakıyor. 24 yaşındaki Manucho, gruplarda 2 maçta 3 gol kaydetti, turnuvada daha 4 gol atan çıkmadı. Uzun ve çabuk bir forvetmiş, grubun son maçında Tunus karşısında dikkatle izlemeye çalışacağım.

Senegal'i 3-1 yendikleri karşılaşmada biri kafa diğeri ayakla 2 gol onundu, bugün Senegal t.direktörü istifa etmiş. Son maçta Tunus ile oynayacaklar, 2 takımında 4'er puanı var, el ele çeyrek finale çıkacaklar.

27 January 2008

Nic'


17 yaşında, yarım milyon sterlin ile başlamıştı Anelka'nın yolculuğu. Her forvette 'oynadığı maç sayısı/attığı gol' 2'lisine bakılır önce. Ama 'oynadığı takım/bonservis ücreti' 2'lisi ile Nicholas Anelka tek istisna. 28 yaşında 15m sterlin ile 9. durak Chelsea. Futbol tarihinin en fazla bonservis ödenen futbolcusu, FA Cup 4. tur -Wigan deplasmanında Kirkland'ı avladı. İlk golünü kaydetti.

Real Madrid v Villarreal


İlk yarıdaki karşılaşma Real'in 5-0 galibiyeti ile sonuçlanmıştı. La Liga'nın başında olduğu gibi o karşılaşmada da Real'in yıldızı Sneijder idi, şimdilerde v Nistelrooy. Real stoperlerinden Pepe sakat, Metzelder'in durumu ise belirsiz bu nedenle Cannavaro'ya Ramos eşlik edecek gibi. Marca'nın 11'inde bir kez daha Baptista gözüküyor, Sneijder hazır durumda ise Baptista maçı tamamlayamayacaktır.

Bizim Sivas misali, La Liga'nın en az '2 puan' kaybedenlerinden biri V'real. Toplamda 2 beraberlik aldılar, deplasmanda hiç berabere kalmadılar. Real ise La Liga'da fazla iyi, Copa del Rey'de Mallorca çelmesini görmezden gelirsek çok iyi bir seriye sahipler. Barnebeu'da 9'da 9 ile oynuyorlar, ligde 7 maçlık galibiyet ve 6 maçlık gol yememe serileri var. Santiago Barnebeu'da bugün de bir kazanan çıkacaktır. Takımının (11 gol) en golcüsü, gururumuz canımız ciğerimiz Nihat maçla ilgili 5-0'ın hesabı sorulacaktır gibisinden giderli konuşmuş. Deplasman takımı atak oyunu fazla kaçırırsa, ki muhtemel 11'deki hücum 4'lüsü buna gayet müsait, kontralarla mutlaka cezalandırılacaktır. 2 takımda makul derecede skorer. Real içeride 1.6, V'real dısarıda 1.8 gol ortalaması ile oynuyor. Tabi Villarreal'in maç başına 1.8 ort. ile gol yemesini de eklemek lazım.

Real bana göre de favori ama seçimim Over 2.5 olacak. Daha bakmadım açılmış ise Nihat to score'da alıp, 22:00'da evde olmaya çalışacağım. Maç Ntv'de.

edit @ 21.01 19:18 : WON

21 January 2008

Devam


Sınavlar işler vs. derken uzun süre uğrayamadım buralara ister istemez. Rahata çıktık, yazacak şey çoook...
Tekrar selam.

10 January 2008

Jack Again...




Sister Anna: Do you ever see the Hand of God in what you do?
Creasy: No, not for a long time.
Sister Anna: The Bible says, "Do not be over come with evil, but overcome...?
Creasy: But overcome evil with good."
Creasy: [in spanish] That's Romans Chapter 12 Verse 21.
Creasy: I am the sheep that got lost, Madre...


Jack + Sigara + Müzik = Çaresizlik

''I love you not only for what you are, bur for what I am when I am with you.
I love you not only for what you have made of yourself, but for what you are making of me.
I love you for the part of me that you bring out''

09 January 2008

Premier Lig | Transfer



Bugün FA Cup yarı final-ilk ayak karşılaşması Arsenal v Tottenham oynanacak, 21:45'te tv8 yayınlayacak. Dün gece Chelsea uzatma dakikalarında gelen enteresan gol ile 2-1 galip ayrıldı, kaybettirdi. 70'den sonra soğuyan 1-1'e kitlenen oyunda uzatmalarda 1.65'lik Wright-Phillips, 1.87'lik Lescott'un üzerine sıçrayıp Lescott gözlerini kapatınca, top da alnına dokunup kaleye girdi, olan bizim bahise oldu :) Sınav döneminde olduğum için bahis 2. planda, ama burayı da boş bırakmak istemiyordum, en iyisi ayın 16'sına kadar boş geçmek. Sonrasında herkesi memnun edecek pick'ler (iddaa'cıları bilemem, net'çiler kesin burada olsun) gelecek.

Tottenham'da Zokora, Huddlestone, Gardner ve Ekotto, Bale eksik Bent ve Kaboul belirsiz. Sezonun geneli ile kıyaslayınca eksikler büyük sıkıntı değil. Wenger yedek ve genç'lerini kullanmaya devam ediyor.

Arsenal (from): Fabianski, J Hoyte, Senderos, Djourou, Traore, Diaby, Gilberto, Denilson, Diarra, Eduardo, Bendtner, Mannone, Walcott, G Hoyte, Randall, Lansbury, Gibbs, Perez, van Persie.

Fabianski - Hoyte, Djourou, Senderos, Armand Traore - Diaby, Denilson, Gilberto - Walcott, Bendtner, Eduardo şeklinde çıkacaklarını düşünüyorum. v Persie hazır ise hücumda yer alması da muhtemel. Wenger gençleri oynatıyor derler ya savunmaya bakarsak Fabianski yeni transfer geri kalan 4 isim 2-3 yıldır Arsenal'de Lig veya Kupa'da karşımıza çıkmakta...

Transfer mevzuunda Premier Lig'e hiç girmemiştim, biraz daha bekleyebilirdim de ama sonunda büyüklerde kıpırdanma var. Transfer döneminin en hızlısı Derby Country. Ligin en mütevazi takımı, sırf yeni çıkanlar Birmingham ve Sunderland ile kıyaslasak bile sınıfta kalıyorlar. 2 klüp gibi zengin sahipleri yok. Tarihlerinin en pahalı transferi bu yaz gelen Earnshaw idi, o da 3.5m sterlin'e malolmuştu. EPL'de ezilmeleri bekleniyordu, düşme'de ilk adayımdı, transferde şarttı. Önce eski Wigan t.direktörü Paul Jewell getirildi. Jewell Wigan'da simgeydi, EPL'de de başarılıydı ama geçtiğimiz sezon küme düşmekten son maçta kurtulunca kendi isteği ile ayrılmıştı. Jewell yönetiminde Blackburn'lu 33'lük Robbie Savage, 25'lik Arjantinli forvet Emanuel Villa, Tottenham'dan Hossam Ghaly ve eski Newcastle'lı Laurent Robert transfer edildi. Kaleci arayışları da mevcut, eski United ve W'ham li Roy Carroll için Rangers'la görüşüyorlar. Carroll sezonu yedek bekleyerek geçirdi, daha iyisini bulamazsarsa alırlar. Kağıt üzerinde belirsiz isimler, Savage kaliteli bir oyuncu ama ayağı kırıldıktan sonra ilk defa sahneye çıkacak, Robert çok döndü dolaştı, bi ara Atatürk Havalimanında da görülmüştü, Arjantin'li Villa hakkında bilgim yok ama Jewell'ın büyük beklentisi var.Ghaly'de bu sezo

Resimde görülen oyuncu ise Liverpool'un anlaşmaya vardığı Slovak Martin Sktrel. 24 yaşındaki stoper 3 sezondur son Rus şampiyonu Zenith forması giymiş, milli takımında da mücadele veriyor. Agger-Carragher 2'lisi Agger'in sakatlığı nedeniyle bu sezon pek görülmedi, yedek stoper Hyppia ise iyi gözükmedi. Reserve takım kaptanı Jack Hobbs çok övülmüştü ama demekki daha zamanı değil. Skrtel transferi tamamlanırsa klübün en pahalı stoperi ünvanına sahip olacakmış. Avrupa futbolundaki Slovakların sayısı artmaya devam ediyor. EPL'de Michalik, Bundesliga'da Sestak, bizde Holosko derken Avrupa'daki Slovakların sayısı artıyor. Transfer gündemine yerleşmesi muhtemel bir Slovak daha var, 87 doğumlu Napoli ortasahası Marek Hamsik...

Ada'da transfer dedikoduları Berbatov ve Anelka üzerine dönüyor, hafiften Kanoute'ye de girildi. Anelka için Chelsea devrede, teklifleri oldu. Avram Grant bu haftasonu takımda göreceğimi umuyorum diyerekten noktayı koydu. Tottenham'dan da transfer bekleniyor. Ajax'a solun tümünü kullanabilen Emanuelson için başvurdular, başarılı olamadılar. Şimdi Rangers bek'i 84 doğumlu İskoç milli Alan Hutton ile ilgileniyorlar, bitirmeleri muhtemel.

EPL'de Afrika Kupasını en sert yaşayacak takım Portsmouth. Utaka, Kanu, Muntari ve Diop'dan yoksun olacaklar, forvet birtek Utaka ve Nugent'e kalmıştı ki takviye Basel'den geldi. Transeri 18 yaşındaki İsviçre vatandaşı forvet Danijel Subotic ile açtılar.

Aceto geçenlerde bir yazısında Emra Tahirovic'den bahsetmişti, Yugoslavyadan kaçıp İsveç'e yerleşenlerden. Saraybosna doğumlu 20'lik Tahirovic İsviçre'ye geçti. İsviçre şampiyonu Zürih'te sezon sonuna kadar kiralık oynayacak.

Arjantin'de Transfer



Resimdeki, River'in 24 yaşında son ofansif ortasaha yıldızı Fernando Belluschi idi. Apertura'da çok göze battı, hayalkırıklığı River'in 7 golle en skoreri oldu. Banega gibi Clasura zamanı Avrupa'da oynuyor olacak. Transfer yapması bekleniyordu ama komşuda devam edecek olması bana sürpriz oldu. Uzun lafın kısası Belluschi 7m Euro civarı bir bedele Olympiakos'a katıldı.

Boca Banega'yı verdi, Castroman ve Riquelme takviyelerini yaptı. River'da şu ana kadar tek transfer Tigres'den Sebastian ''El Loco'' Abreu. Deportivo'dan hatırlarmısınız bilmiyorum, ben Uruguay milli takımından hatırlıyorum. 31 yaşındaki forvet 12-13 takım değiştirmiş, enteresan kariyerlerden... River'dan dişedokunur bir transfer haberi henüz yok, Simeone ile iyi adım attılar, devamı da gelir. Ama Independiente güzel bir adım attı, Humberto Suazo'yu aldı. Copa America'da dikkatimi çekmişti, çoğu kişiye eski Cagliari'li Suazo yanılsaması yaşattı. Şili'li lige ambargo koymuş Colo Colo'da nerdeyse oynadığı kadar gol attı, oradan Meksika yolu tuttu, şimdiki yeri iyi oldu.

08 January 2008

İngiltere Lig Kupası | Yarı Final



İngiltere futbolun hızını kesmiyor.Bu akşam ve yarın Carling Cup yarı final ilk maçlar oynanacak. Bugün Chelsea v Everton, yarında Arsenal v Tottenham oynayacak. Chelsea maçı 21:45'te tv8'de, yarınkini de yayınlıyorlardır.


2 takımda h.sonu FA Cup maçları oynadı, Chelsea QPR'ı 1-0 ile geçerken Everton Oldham'a 1-0 yenilirken 4 büyük sürprizden biri oldu. Chelsea bugün Afrika kupası yüzünden Drogba, Essien, Kalou ve sakatlıkları bulunan Sheva, Lampard, Malouda, Terry'den yoksun olacak.Ashley Cole ve Carvalho muhtemelen de Petr Cech kadroya dönüyor. Everon'da ise Arteta cezalı, Pienaar Afrika Kupası kampında ve Leon Osman sakat.

Chelsea'nin iç saha avantajı ortada.Bu sezon iç sahada hiçbir kulvarda kaybetmediler, EPL'de 20 atıp 8 yediler.Şu ana kadar bu sezon Everton ile tek maç yaptılar, son dakikada Cahill'in golü ile 1-1 bitti. Ama iç saha avantajı, kadro durumu ve rakibin pozisyonu ortada olunca geçerliliğini kaybediyor gibi. Drogba, Lampard, Sheva, Essien ve Kalou'nun 2 ortak noktası var.Birincisi Chelsea'nin bu sezon en çok gol atan oyuncuları olması 2.si ise Everton karşısında oynayamayacak olmaları. Drogba'nın Everton içinde önemi bir başkadır, yanlış hatırlamıyorsam son 5 maçta Everton'a karşı golü var. FA Cup'dan elenmiş, ligde iyi giden ve kupa başarısı isteyen Everton, 2. maçı içeride oynama avantajına da sahip. Bu avantajı da Stamford Bridge'de kontrolü elden bırakmayıp değerlendirmek isteyeceklerdir ki zaten büyüklere karşı deplasman oyunları da bu doğrultuda. Bana göre Chelsea'nin hücum gücü sıfırlanmış durumda. Forvet olarak ellerinde Pizarro ve genç takım oyuncuları Sinclair & Ben Sahar var, konu gol olduğu için Ballack'da eklenebilir. Seçimimde side bahise bulaşmak istemiyorum, beraberlik ihtimali ağır basıyor açıkçası Everton'dan da ufak bir sürpriz beklentim var ama yaratıcı güç Arteta olmadığı zaman Everton'a güvenim azalıyor.

Seçimim Under 2.5, iddaacılar için Alt anlamına geliyor :) Arsenal v Tottenham'ı da yarın yorumlarım, Bol Şans


edit @ 03.02 / 10:28 : unutmuşuz altına LOST yazmayı, herhalde W'phillips in dk. 93'de Lescott'un üstüne çıkıp kendi kalesine atmasını sağlamasındandır :) LOST

07 January 2008

Avrupa'dan Transferler


2 küsürlük Jan Koller'in kariyeri Sparta Prag, Lokeren, Anderlecht, Dortmund, Monaco dan oluşuyordu, Nürnberg'de eklendi ve başladığı yere biraz daha yakınlaşmış oldu. Dortmund ile 138 maçta 59, Milli takım ile 83 maçta 51 gol kaydetmişti.

Martin Fenin'i yazarken Frankfurtta forvette Thurk ve Takahara'yı eskiteceğini belirtmiştim, ağrısız sancısız oldu. Michael Thurk Augsburg'a, Takahara'da Urawa'ya satıldı. Streit'i de Schalke'ye vermişlerdi, transfer rekoru Fenin'in parası da çıkmış oldu.

Schalke ortasaha yenilemesine devam ediyor. Albert Streit ve Botafogo'dan ''Ze Roberto II'' diye anılan ofansif ortasaha José Roberto de Oliveira'yı kadrosuna katmıştı. Son katılan Tiflisten, 17 yaşındaki Levan Kenia. Kenia ilk A milli formasını 16 yaşında giymiş, Gürcistan Euro2008 elemelerinde İskoçya'nın avantajını 2-0 ile alıp götürmüştü. 17'lik Kenia sahanın yıldızıydı. Gürcistan'ın en önemli yeteneği olarak gösteriliyor genç oyun kurucu. Grossmüller, Mesut Özil, Ernst, Bajramovic, Rakitic, Jermaine Jones, Oliviera, Streit, Varela, Kobiashvili, Kenia. Çoğunlukla 3 ortasaha ile oynayan bir takımda 7 yeni ve/veya genç isim...

Yine uzadı.. kısa geçelim Sevilla'dan Dani Alves'in yedeği Andreas Hinkel Celtic'e, 06/07'de Sedan'da iyi bir sezon geçirdikten sonra Grosso transferine yenilen Nadir Belhadj Lens'e geçti.

F


Bir süredir gazete almıyordum, küstürdüler herhalde gereksiz geliyordu. Bugün eve dönüş yolunda seri bozuldu, -bi Taraf alabilirmiyim... Kalın geldi, içindeki fazlalık yuh dedirtti, siz de mi sacma sapan ekler vericesiniz! Derken içinden Popescu çıktı, ekin konusu futbol adı ''F''

2 günlük uykusuzluk ve 3 yıldır geçilemeyen Anayasa Hukuku sınavından çıkmış olmam sebebiyle sadece karıştırabildim, görüntü fazlasıyla hoşuma gitti. Radikal futbol'dan sonra alıp okuyacak Türkçe birşey kalmamıştı, güzel oldu gibi.

Geçenlerde Skysports'dan bir transfer dedikodusu yazmıştım Bojinov ile ilgili, bizim basına düşer düşerse gülerim demiştim. Taraf gazetesi köşelerden birini ''Basın dün kimi transfer etti?'' ye ayırıyor, Bojinov'u getirmekte de geç kalmamışlar.

Fotomaç / FB: Ronaldo, Fred GS: Vogel, Albelda BJK: Ze Castro, Coloccini, Meite, Isaksson

Fanatik / BJK : Atouba

Fotospor / FB: Ronaldo, Maniche GS: Isaksson TS: Burak Yılmaz, Selcuk İnan

Star / GS: Bojinov

Top 50 transfer targets



Times transfer piyasası ile ilgili bir liste yayınlamış. Listede devre arası veya yaz döneminde ilgilenilecek 50 oyuncu belirlenmiş.Bizden bir emare yok, tabi listenin sonundaki Ronaldo dışında. Başı Ronaldinho çekerken Lampard, Zambrotta, Drogba, Deco gibi büyük isimlere de yer verilmiş. Drogba'nın ayrılmak istediği Mourinho sonrası çok yazıldı, Milan'a yakıştırıldığını da hatırlıyorum. Lampard ile ilgili'de geçtiğimiz sezondan beri söylentiler var, kontratı 2009'da son bulacak, h.içi kariyerimin sonuna kdr burdayım gibilerinden bir açıklaması vardı.


3 Portekiz'li Quaresma, Veloso ve Moutinho'ya yer verilmiş. Quaresma'nın 07/08'e yeni bir takımda girmesini istiyor/bekliyordum.06/07'yi iyi geçirmişti, olgunluk emareleri sezildi.Premier Lig'de izlemek isterim ama La Liga çok daha mantıklı. Moutinho ve Veloso'ya 2 genç Sporting'in temel taşları konumunda. Miguel Veloso Portekiz genç milli takımında dikkat çekti, birsürü ofansif ortasaha üreten Portekiz sonunda aynı ayarda bir defansif oyuncu da yarattı, defansif derken frikikleri de o kullanıyor. Yeni sezonda mutlaka transfer yapacaktır, United'a yakışır. 5 İngiliz'e yer verilmiş, Giles Barnes dışında hepsi bilindik isimler. Times'ın da dediği gibi Barnes EPL'de henüz kendini gösteremedi. Geçen sezondan sakatlığı vardı, 07/08 de de sakatlıkla uğraştı genç Derby'li. Derby'nin tek silahı ve İngiliz futbolunun top cambazı kategorisine sokulabilecek tek genci, yıldız adayı. Ligin kalan bölümünde kendisini göstermesini bekliyorum, Derby transfer döneminin en hareketlisi ama düşerler, Barnes düşmez EPL'de kalır. Listede yaş ortalaması düştükçe isimlere transfer daha bi çok yakışıyor. Neyse 50 tane isim var yaz yaz bitmez... İşte liste:


http://www.timesonline.co.uk/tol/sport/football/article3122021.ece



06 January 2008

Sevilla v Real Betis



Önceki yazımda maçla ilgili düşüncelerimin çoğunu yazmıştım, bugün kadro durumlarını daha net görme imkanım oldu.Dün El Pais'den aldığım 11 ile bugünki arasında farklılıklar var.En önemlileri Rafael Sobis ve Mark Gonzalez. 2 oyuncuda tam hazır olmamakla birlikte t.direktör Chaparro tarafından maç kadrosuna alındı. İlk 11 başlayıp başlamayacaklarını, ne kadar devam edebileceklerini göreceğiz tabi ama en azından birinin yedek başlayacağını düşünüyorum.Olmasa bile Betis kadro durumu olarak Sevilla'ya göre dezavantajlı durumda.

Betis yeni teknik direktörü ile çıkışta gözüküyor, bu test maçı olarak kabul edilebilir.Sevilla'da kadro sıkıntısı yok, herkes maça hazır.Hücumda Kanoute'ye Luis Fabiano'nun eşlik etmesi de olumlu olacaktır. Fabiano sakatlık sorunu yaşasada Kanoute&Fabiano ligin hücumda en iyi 2'lisi durumunda.Dediğim gibi birkaç post altta görüşlerim var, tekrar etmeye gerek yok Sevilla'nın 2 kanattan sarmasını, Betis'in kontra kovalamasını bekliyorum. Sevilla hücumcularının cömertliği tutmaz ise rahat bir maç izleyeceğimi düşünüyorum

SEVILLA kazanır WON


edit @ 23:48 Sevilla v Betis : 3-0 WON

05 January 2008

Güney Amerika Yılın Futbolcusu


El Pais'in düzenlediği ''Rey del Fútbol de América'' 2007'nin sahibi yani Güney Amerika'da geçtiğimiz yılın 1 numaralı oyuncusu Paraguay'lı Salvador Cabanas oldu. Ödül kıta genelinde gazetecilerin oylaması sonucu sahiplerini buluyor. Oylamanın gidişatı ile ilgili yazılar okuduğumda gönlümden geçen 22'lik CF America kalecisi Guillermo Ochoa idi, ama 1.lik takım arkadaşının oldu.

Salvador Cabanas ile Copa America'da tanıştık. Grubun ilk maçında Paraguay Kolombiya'yı 5-0 geçince dikkat kesildik. Cabanas o maçta 2 gol atmıştı, sonradan 1 tane daha attı ve Santa Cruz'un takımında göze hoş gelen o olmuştu. Copa America öncesini de boş geçmemiş, Libertadores'i gol kralı olarak tamamlamış.

Ödülde 2.lik başka bir Paraguay'lı Claudio Morel Rodriguez'e (Boca), 3.lük Hugo Ibarra'ya (Boca) ve 4.lük benim Ochoa'ya gitti. FB'nin Lugano'su da 2005'in 2.si imiş bunu da öğrenmiş oldum. Unutmadan, yılın t.direktörü ödülü de veriliyor onu da Paraguay'ın Arjantinli teknik direktörü Gerardo Martino kazanmış.

Ben bu satırları yazarken Espanyol, V'real karşısında Valdo ile 2-0 öne geçti.

Japonlar Yapıyor...



Dün gece globalspor.com da Taskın abi'nin keşfiydi bu tv şovu. Beğendiyseniz video'yu rastgele seçtim devamı youtube'da ve çok güzel. Uygur kardeşlerle bağlantıyı kim kuracak?

Tepeden Bakalım Haftaya


Premier Lig bir hafta ara verdi. Yanlış anlamayın arayı veren fox tv, İngilterede bu haftasonu Federasyon Kupası maçları var. Dünyanın en eski futbol turnuvasıdır, ismini sponsorlar dahi değiştirememiş sadece yanında yer alabilmişlerdir.1996'dan 2014'e kadar sponsor E.ON adlı enerji firması yani 5-6 Ocak'ta 'E.ON'un sponsorluğundaki FA Cup' maçlarını ülkemiz tv'lerinden izleyemeyeceğiz.

Serie A önümüzdeki hafta başlıyor, Bundesliga için biraz daha bekleyeceğiz. Arayı kısa tutan La Liga ise bu hafta ekranlarda, güzel bir derbi de fikstüre dahil. 'El Clasico' yu saymazsanız ülkenin en büyük derbisidir Sevilla derbisi.Aynı şehrin biri diğerinden doğmuş 2 klübünün çekişmesi kategorisindendir Sevilla v Betis derbisi. Şiddetlidir de, en son 2007 başındaki mücadelede şimdiki Tottenham teknik direktörü Juande Ramos'un kafasını yarmıştı Betis taraftarı.Yarın ki mücadele için içim rahat.Sezon başında Sevilla, Antonio Puerta'yı kaybederken Betis'lilerden dostluk gördüler, bunu göz önünde bulunduracaklardır.



Pazar 22:00'da Ntv'den izleyeceğiz derbiyi.Biraz durumlara bakalım, yarın sınavdan sonra yorgun düşmez isem pick veririm. İki takım içinde formdalar sözünü rahatlıkla kullanabiliriz. La Liga'da Sevilla ilk defa 4 maçlık, Betis'de 3 maçlık yenilmezlik serisine sahip oldular. Sevilla açıkça Lig ile Avrupa'yı birarada götüremeyenlerden oldu diyebiliriz, CL Gruplarda oynadıkları 6 karşılaşmanın 4'ünden sonra oynadıkları lig karşılaşmalarını kaybettiler.T.direktör değişikliği geçti, CL'ye ara verildi ve iyi kura çekildi, kadro durumları da iyi çıkış beklememek zaten anormallik olur. Betis'e bakarsak Hector Cuper sonrası, şuan için düzgün gözüküyorlar. En son Villarreal'i 1-0 geçtikleri maçı seyrettim. Villarreal tek hakimdi ama 1 kere bile Betis ceza alanına giremediler desem yalan olmaz. Savunmalarına güveniyorlar, iyi yaptıkları da bu + kontra atak. Sevilla karşısında da bunu denemekten başka çareleri yok ama işleri tabii ki çok zor. Ligin en iyi hücum eden ve iç sahada en golcü takımının sahasındalar, kadroları rakibe göre çok sıkıntılı. Kadrolar ve eksiklere bakar isek, Sevilla'da Palop dışında sıkıntı yok, ki zaten kalede De Santchis olacak. Betis'de ise kalede sıkıntı devam ediyor. İlk seçim kaleciler Doblas ve Ricardo yine yok, yani kale 3. kalecide kalmaya devam ediyor. 3. kaleci Castro sanıyorum 2-3 haftadır oynuyor, Valladolid beraberliğinde iyi iş çıkarmış ama hala güven vermiyor.3 yetenekli Gonzalez, Sobis ve Odonkor'un sakatlıkları devam ediyor.

Dediğim gibi yarın tahmin yazar, pick veririz ama şuan için Sevilla'yı favori gördüğümü söyleyebilirim.

04 January 2008

Gündüz Tekin Onay


1942 - 2008

1. ve 2. ligde birçok klüp, Milli takımlar, Futbol Federasyonunda çeşitli görevler.. Genç yaşta saha dışında başlayan futbol dolu bir ömür. Araştırmacı, donanımlı ve vizyon sahibi futbol adamlarından olduğu bilinir, Türkiye'de altyapı denildiği zaman ismi ilk akla gelenlerdendir. Bir kız ve bir erkek çocuk babasıdır, sporla iç içe iki çocuk yetiştirmiştir.

Futbolumuzun ender başarılılarından/başarılarındandı Gündüz Tekin Onay, başımız sağolsun

Valeri Bojinov


Sky'da gözüme çarptı, dedikodulardan birinde ''Türkiye ve Bojinov'' geçince oluşan gülümseme habere tıklattı.Türkiye'den sızdırdıkları habere göre Galatasaray Bojinov ile ilgileniyormuş, genç Bulgar bir akşamı transfer görüşmeleri ile geçirmiş. Yanıt: şaçmalamayın böyle bişeyle nasıl karışma geliyorsunuz kategorisinden. Bizim yazılı basını takip etmem sözkonusu transfer ve yurtdışı olduğunda yazdılar mı bilmem ama yazarlarsa yine gülerim.

Genç Bulgar'a gelirsek, 86 doğumlu kalıplı bir forvet, Rooney gibisinden. 21 yaşında cv'sine Lecce, Fiorentina, Juve ve Man. City'i yazdı Bulgar milli takımı ile Euro 2004 gördü. Çocukken Lecce tarafından kapıldı, bizim Nuri Şahin Bundesliga'nın en genç forma giyeni ve skoreri olmuştu zamanında, Bojinov'da Lecce ile 16'sında Serie A gördü, lig tarihinin forma giyen en genç yabancısı ünvanını kazandı.18'inde Fiorentina'ya geçti, 05/07 arası Toni'nin harikalar yarattığı takımın aslarındandı.Derken Juve düşerken Mutu'yu verdi Bojinov'u aldı, Serie B'de etki yaratamadı.07/08'de Thaksin Shinawatra kontenjanından Premier Lig'e adım attı. Man. City, United'ı 90 dakika hapis oynadığı derbide 1-0 ile geçerken Bojinov sakatlandı, dönüşü yakın.

Ntvspor tv | Hadi Hayırlısı



Premier Lig hala ntv günlerini aratıyor. Hakinen-Schumi çekişmesindendir belkide, F1'de Okay Karacan'ın sesiyle daha güzeldi Moto GP'de de iyi gaz veriyordu. Özellikle geçen sezon Bundesliga'dan canlı yayın azlığı, benzer La Liga sıkıntıları ile de ve Basketbolun ilk planda gözükmesiyle üzmüşlerdi gerçi.Daha fazlasını beklememizin nedenini kendileri yaratmıştı, Kanal 24 ile bi heyecanlandık, Okay Karacan gitti bozulduk. Gidişi de iyi oldu esasında, Habertürk'te spor eksikti, bir kale daha kazandık.

Spor'un daha güzel izlenebilmesi için tema kanalları şart. Ntv sonunda bir adım atmış, nedir ne olacak bilmiyorum, ama özellikle Premier Lig'i geri almalarını bütün ligleri toplamalarını bekliyorum, çıkarın E2'yi aradan sadece sizi izleyelim. Sonuç olarak Ntvspor test yayınına başlamış. Beklentim büyük, yakışanı yapmayacaksanız/en iyisini yapmayacaksanız niye açtınız derim sonunda! Hayırlı olsun

NTVSPOR'u uydudan 42 derece Türksat 2A uydusundan izleyebilirsiniz. Uydu detayları: 11892 megahertz yatay frekans, 12800 sym, 5/6 FEC.Ayrıca D-Smart 45. kanaldan da NTVSPOR'un test yayınına ulaşabilirsiniz.

Bundesliga | transfer


Bundesliga'da transfer kımıldamaları mevcut. Martin Fenin ve Breno'dan bahsetmiştik, Bayern Ismael'i Hannover'e vermişti.

Stuttgart Rumen forvet Sergiu Radu'yu kiraladı. Sanırım 30'unda Radu, 06/07'de Cottbus'un başarısının mimarı olan iki Rumenden biri idi, 10 golden fazla attı ve yeni sezona Wolfsburgda girdi.Ligin ilk yarısında yeni takımında dikkat çekmedi, Stuttgart tarafından kiralandı satın alma opsiyonunu da kurtardı.Stuttgart Fransa'dan ithal Sırp forveti Ljuboja'yı Wolfsburg'a, sezon başı aldığı Brezilyalı savunmacı Gledson'u da yine eski klübü Rostock'a gönderdi.Goias'tan ortasaha Elson ile de ilgileniyorlar.

Hamburg 21 yaş altı çalışıyor.Anderlecht'ten Gana/Belçika karışımı çok yönlü savunmacı Odjidja-Ofoe'yi ve Frieburg'dan 21 yaşındaki Burkina Faso'lu Jonathan Pitroipa'yı kadrosuna kattı.Odjidja-Ofoe Belcika U21'lerinde forma giyiyor.Burkina Faso'lu ise sezon sonunda Hamburg'a katılacak.

Schalke, Frankfurt'un aslarından ofansif ortasaha Albert Streit'i kadrosuna kattı. Streit'in bonservis bedeli 2.5m euro civarı gözüküyor yani Fenin'e ödenenin yarısına yakınını çıkartmış oluyorlar. Schalke bu sezon 4-3-3 ve çeşitlerini denedi.Bazen 2 d.ortasaha'lı 3 forvetli, bazen de 1 o. ortasaha 2 forvetli dizildiler.Lincoln'ü yolladıktan sonra ortasaha Rakitic, Mesut, Jones, Azagouah ve Grossmüller gibi genç ve/veya yeni oyunculara kalmıştı.Ortasahada yeri garanti olan tek oyuncu Ernst oldu, sonrasında ise genç Hırvat Rakitic geliyor.Jermaine Jones'dan da çok yararlandılar, ilk yarının sonlarına doğru Mesut prim yaptı. Albert Streit'e dönersek büyük ihtimalle sağ kanatta yer alacaktır.3'lü forvette çoğunlukla Asamoah, 3 ortasaha ise Bajramovic sağda yer aldı.Sonuç olarak Schalke ortasahasına bir yeni yüz daha eklendi.

Dubai Cup


Araplar, turnuvanın 2.sini düzenliyor. Internacional, Ajax, Inter ve Stuttgart katılımcılar.Emirlik 2.5m dolar ödül dağıtacak. 2 gün sürecek turnuva yarı-final seviyesinden başlıyor. Birinci 1m, ikinci 700bin, üçüncü 500bin ve dördüncü 300bin dolar ödül kazanacak.



Inter'de Figo'da kampta, kafileye 5-6 tn de genç takım oyuncusu dahil edilmiş, Pele'den hariç.Gezerken gördüm Kenneth Perez Ajax'a dönmüş, demekki gönül koymuş suyuna gitmişler.. ten Cate sonrasında da 3 forvetli sisteme devam ediyorlar ise yararlı olacaktır.
Hala iddaa oynuyorum diyen var ise özel turnuva programa dahil edilmiş. Dubai'de kamp yapan takımlar bu kadar değil, Hamburg, Milan ve Zürih'de yapay cennetteler.Başka varmı bilmiyorum.

03 January 2008

MARTIN FENIN >>> Eintracht FRANKFURT



Yaz turnuvalarında fikir sahibi olunan oyunculardandı genç Çek Martin Fenin. Öncesinde Meridian Cup'da gelecek vaadeden birsürü oyuncu tanıdık&izledik.Turnuva Avrupa Karmasında, 2 Çek oyuncu vardı ama gerek forvetlerin ağırlığından gerek de yaşından ötürü Fenin yoktu.

Kanada'da düzenlenen U-20 Dünya Kupasında Çek kadrosunun ağır topu/jokeriydi, milli takımı final oynarken Fenin biri finalde Arjantin'e karşı olmak üzere 3 gol kaydetti (Çekler 2 gol de penaltı'dan attı, penaltıcı Fenin değildi, kullansa gümüş ayakkabı sahibi olacaktı). Turnuva başlarken Giovani, Pato, Lucas, Mata, Jo, Adu, Capel, Aguero gibi parıldayan isimlerin gölgesinde idi. Bu isimler ve ek olarak Janczyk, Cavani, Maxi Moralez, Leandro Lima gibi oyuncular ya yükseldi yada transfer yaptı ama Fenin bekleyenlerdendi.

Çek'lerin tarihlerinde ilk kez bir U-20 Dünya Kupasına katılmasının mimarı da elemelerde 5 maçta attığı 4 gol ile 87 doğumlu Fenin idi. Sağlam savunması dışında tek özelliği bu çabuk ve kaliteli bitirici oyuncuydu.Şimdiki Frankfurt tercihini turnuvadan önce yaptığı bir röportajda belirtmişti.İdolleri Baros ve Larsson olan oyuncunun peşinde Arsenal, L'pool, Juventus ve Bremen gibi klüplerin olduğu yazılıyordu. Juventus en ciddi alıcı idi ama Fenin büyük bir ligde oynamanın kazandıracakları konusunda kararını vermişti ve Juve'ye transfer olup kiralanmak veya yedek kalmak yerine atmosfer sahibi ama orta sıra takımı olan bir Alman ekibine transfer rekoru kırdırttı (4m Euro).

Bu sezon lig 3.sü Teplice'de 16 maçın 15'inde sahada idi, 2 gol kaydettiği tek karsılasmayı yok sayarsak sadece 1 maçta 90 dakika oynamadı, onda da son 10 dk.da oyundan alındı. Gambrinus liginde 15 maçta 7 gol kaydetti, gol krallığı listesini 2. sıradan terk etmiş oldu.Frankfurt gol kısırı klüplerden.Gol yükü bu sezon tamamen Amanatidis'de. Takahara ve 31'lik Thurk Fenin'in kağıt üzerindeki rakipleri. Takahara Japonya'ya dönüş sinyalleri veriyor ve çift forvet oynamayı seven bu ekipte Alman eğitimi almış bu güçlü genç iyi iş yapacak gibi gözüküyor.

*U-20 Dünya Kupasına fazla daldık, kusturmadıysak bir de not: Turnuva'nın sürprizi genç Çek'ler Çeyrek Finale kalırlarsak kafaları kazıtırız demiş, fikrin babası da Martin Fenin.

02 January 2008

2007



2007, bu üçlünün yılı oldu. Yeni yıldızlar futbolda 2007'i en tepede tamamlayanlar oldu. ''Yeni Maradona'lık'' makamının son adayı 2007'de arayanların başka hiçbiyere bakmaması gerektiğini işaret etti. Copa Del Rey'de Getafe'ye attığı gol ''yüzyılın golü'' nü, La Liga'da Espanyol'a attığı gol ile de ''tanrının eli''ni hatırlattı. Yenilediği kontrat ile zaten Barca'nın en değerlisi olmustu, 2007'nin 2. yarısında Ronaldinho, Etoo ve Henry'nin önlerine de geçti.Cristiano Ronaldo 06/07 Premier Lig'de performans ve istatistik olarak Drogba ile birlikte bütün oyunculardan ayrılmıştı. United şampiyon olurken 17 gol 14 asist ile gol krallığında 3. ve asist kralı oldu.CL'de takım yarı finalde elendi, Ronaldo 3 gol 5 asist ile tamamladı.Premier Lig'in en değerli oyuncusu seçilen Ronaldo, artık Rooney'in önünde idi. 07/08'e de muhteşem başladı, gol krallığında lider durumda.




Bütün takımlar, şampiyonlar ve bu 2 oyuncu bir yana Kaka öbür yana dedirtti 2007. Heryerde Kaka vardı. Milan CL'yi kazanırken en büyük katkı Kaka'nındı, sezonu gol kralı olarak tamamladı. Milan Serie A'yı 4. bitirdi, o 2. skorerdi, Dünya Klupler Şampiyonluğu da kariyerine eklendi.06/07'de birden fazla kulvarda şampiyonluk yaşıyan takım çıkmamasının Brezilyalının rakipsizliğinde etkisi de önemli. Dünyada alabileceği bütün bireysel ödülleri aldı, 2007 futbolunun en değerlisi oldu.




Roma'da en fazla gol kaydeden ve en fazla forma giyen sembol, kaptan Francesco Totti, attığı 26 gol ile Altın Ayakkabı'yı kazandı., arkasında v Nistelrooy ve Afonso Alves'i bıraktı.Bir İtalyan Altın Ayakkabı'yı kazanalı 40 yıl kadar olmustu ki 2006'da Toni 07'de Totti 2 sezon üst üste kazandı. Heerenveen'li Alves bir sezon önce Huntelaar'ın bıraktığı yerden devraldı, - eski Dinamo'lu Eduardo ile - 34 gol kaydederek Avrupa liglerinin en skoreri oldu. Katsayılara selam olsun. Alves gollerine yeni sezonda da devam etti, 2007'nin 2. yarısında Eredivisie'de bir maçta 7 gol kaydetti. Premier Lig'de dikkat çeken performansı ile Drogba, Almanya'da Bundesliga'nın 2. yarısındaki patlaması ve Mario Gomez'in sakatlığı ile Yunan Gekas gol krallığını kazandı.




Atina'da, İstanbul'un rovanşını Milan aldı, Sevilla 2 sezon üst üste UEFA kupasını kazanarak tarihe geçti. Copa America'ya finalde Arjantin'i yenen Brezilya, Gold Cup'ı ise Meksika'yı geçen ABD kazandı. Stuttgart 15 yıl sonra ilk şampiyonluğunu, Inter ise 16 yıl sonra hukuk sayesinde aldığı ilk şampiyonluğu yine hukuk sayesinde korumasını bildi. Fransa'da Lyon seri bozmadı, İngiltere'de United sezonu Chelsea'nin önünde kapadı.






2007 bir bakıma Messi, Ronaldo, Kaka gibi gençlerin olgunlaştığı yıl oldu. Bazılarından önceden haberdar olsak da 2007 birçok genç oyuncuyu da vitrine çıkardı. Sırp asıllı Bojan Krkic hakkında Barca tv sayesinde fikir sahibi oluyorduk ki önce Meridian Cup sonra da İspanya U-17 milli takımı ile Şampiyon olurken izledik, yeni sezonda Barça ilk 18 ine de adım attı. Giovani dos Santos ve Anderson ile Nuri Şahin'li milli takımımız sayesinde 17 yaş altında tanışmıştık, yeni sezonda ikisi de vitrine çıktı. Anderson güzel bir bedele United'a geçti, Giovani ise Ronaldinho'nun yerine adaylığını ilerleyen günlerde/aylarda koyacaktır. Ricardo Quaresma'dan dönüş beklerken United Sporting Lisbon'u sömürmeye devam etti, topun ayağına yapıştığı bir oyuncu daha vitrine çıktı. Euro 2008 elemelerinde Portekiz milli takımına da katkı sağlayan Nani United A takımının 2. Portekizlisi oldu. 3. başka bir Sporting'li Miguel Veloso olursa şaşırmayın. 06/07 Bundesliga'da Podolski'nin tahtına Stuttgart'ın kulesi Mario Gomez oturdu. 22 yaşındaki kule sakatlıklarla boğuştuğu sezonda oynadığının yarısı kadar gol attı, sezonun en iyi Alman'ı seçildi.Yaz turnuvalarından Copa America'da Meksika kalecisi Guillermo Ochoa çıktı.22 yaşındaki kaleci Copa America ve Dünya Kupası tecrübelerine sahip, bu aralar El Pais'in düzenlediği Güney Amerika'da yılın futbolcusu ödülünün favorisi ve Ballon D'or Dünyanın en iyi 3. kalecisi durumunda.Kariyerine Meksika'da devam ediyor, kısa zamanda İspanya veya İtalya'ya getirilecektir.Ligue 1'e doğru yapacağımız keskin dönüşte karşımıza hemen Samir Nasri, Karim Benzema ve Hatem Ben Arfa cıkacak. 3'ü de Fransa Milli takımında boy göstermeye başladı, kanat oyuncusu Ben Arfa, Benzema'nın performansı Keita ve Govou'nun tecrübelerinin arkasında kaldı gibi. 3 oyuncudan Benzema ve Nasri Cezayir, Ben Arfa'da Tunus asıllı. Üç 87'liden Olympique Lyon altyapı ürünü Benzema, klübünün forvet mevkiini ele geçirmiş durumda.Ligin ilk yarısını gol krallığı lideri olarak kapatan oyuncu, sakatlık yaşamazsa sezonuda böyle kapatacak gibi.Sonuncusu 2001'de olmak üzere 2 kez üst üste gol kralı olan Sonny Anderson'dan sonra gol kralı çıkaramamıştı Lyon.Yani şampiyonluk serisine başladıklarından beri bu ünvan oyuncularından birine nasip olmadı, Benzema ilk olacaktır.




Yaş ortalamasını düşürmeye devam edersek, yani yaz'ın genç turnuvalarına inersek, U-20 Dünya Kupası Şampiyonu Arjantin'den Aguero ve Maxi Moralez prim yapanlar. Aguero zaten Atletico'nun as'ı konumunda, pire kategorisinden ofansif ortasaha Moralez'de soluğu Rusya'da alanlardan oldu. Yine aynı turnuvadan Uruguay'un en ümit vaadedeni, forvet Edison Cavani'de yeni sezona Palermo'da girdi.Yakın zamanda 18'lik Sao Paulo stoperi Breno 12m Euro civarı bedel ile Bayern'e katıldı.Hollandalılara değinmedik, İspanya'yı sadece Bojan'da kestik, UEFA U-19 2.si Yunanistan'dan Sotiris Ninis'i de es geçtik, Real'in gençleri Drenthe, Marcelo, Higuain ve Gago'ya da değinmedik.Gerçi Real'dekilerde Drenthe dışında 2007 için söylenecek çok da birşey yok.



Genç Turnuvalar



UEFA European Under-17 Championship (Belgium) Winners: Spain

Runners-up: England Semi-finalists: Belgium, France


UEFA European Under-19 Championship (Austria) Winners: Spain

Finalists: Greece Semi-finalists: France, Germany


FIFA U-17 World Cup (Korea Republic) Winners: Nigeria

Runners-up: Spain Third: Germany Fourth: Ghana


FIFA U-20 World Cup (Canada) Winners: Argentina

Runners-up: Czech Republic Third: Chile Fourth: Austria





Kaybettiklerimiz de oldu. Sevilla'nın genç sol beki Antonio Puerta'da yine ''cardiac arrest'' başrolde idi. Youtube'dan son maçı, soyunma odası vs. görüntüler tekrar tekrar izlendi, ayrı bi üzüldük galiba Puerta için. Puerta'nın aksine kariyerinin sonlarında, yaşı 35 olsada, kendi değimiyle bir 4-5 yıl daha devam edebilecek Motherwell orta sahası Phil O'Donnell 2008'e az kala sahalara veda etti.... Kimbilir daha kimler vardı, ne çabuk unutuyoruz.